Döviz kurundaki dalgalanmalar, özellikle son yıllarda, döviz cinsinden yapılan sözleşmeleri taraflar açısından oldukça dezavantajlı hale getirebilmektedir. Bu gibi durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 138. maddesinde yer alan “Aşırı İfa Güçlüğü” hükümleri devreye girerek sözleşmenin uyarlanmasına imkan tanır.

Bu blog yazısında, dövizle yapılan sözleşmelerin uyarlanmasıyla ilgili temel bilgileri ve yasal çerçeveyi ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.

Aşırı İfa Güçlüğü Nedir?

TBK Madde 138’e göre, sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede borçlu aleyhine değiştirirse ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş veya ifanın aşırı ölçüde güçleşmesinden doğan haklarını saklı tutarak ifa etmiş olursa borçlu, hâkimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteme, bu mümkün olmadığı takdirde sözleşmeden dönme hakkına sahiptir.

Dövizle Yapılan Sözleşmelerde Aşırı İfa Güçlüğü Ne Zaman Gerçekleşir?

Döviz kurundaki dalgalanmalar, aşırı ifa güçlüğü oluşturabilecek bir durum olarak kabul edilir. Ancak, her döviz kurundaki değişim bu sonuca yol açmaz. Aşırı ifa güçlüğünün varlığını değerlendirirken hakim, aşağıdaki hususları göz önünde bulunduracaktır:

  • Döviz kurundaki değişimin miktarı ve hızı:Döviz kurundaki değişimin ne kadar büyük ve ani olduğu, aşırı ifa güçlüğü oluşumunda önemli bir rol oynar. Küçük ve kademeli değişimler genellikle bu sonuca yol açmazken, büyük ve ani değişimler borçlunun ifa yükümlülüğünü aşırı derecede zorlaştırabilir.
  • Sözleşmenin süresi:Sözleşmenin süresi de aşırı ifa güçlüğü değerlendirmesinde dikkate alınır. Uzun süreli sözleşmelerde, döviz kurundaki değişimlerin etkisi daha belirgin hale gelebilir.
  • Tarafların ekonomik durumu:Tarafların ekonomik durumu ve sözleşmeden elde ettikleri menfaatler de aşırı ifa güçlüğü oluşumunda rol oynar. Ekonomik açıdan zayıf olan tarafın, döviz kurundaki değişimlerden daha fazla etkilenmesi ve ifa yükümlülüğünü yerine getirmesinin zorlaşması ihtimali daha yüksektir.
  • Sözleşmenin özel şartları:Sözleşmenin özel şartları da aşırı ifa güçlüğü değerlendirmesinde göz önünde bulundurulur. Örneğin, sözleşmede döviz kurundaki değişimlere ilişkin bir risk paylaşım mekanizması öngörülmüşse, bu durum aşırı ifa güçlüğü oluşumunu engellemede etkili olabilir.

Dövizle Yapılan Sözleşmelerin Uyarlanması Nasıl Yapılır?

Aşırı ifa güçlüğü oluştuğunda, borçlu, hakimden sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını isteyebilir. Hakim, talebi değerlendirerek, sözleşmenin şartlarında gerekli değişiklikleri yapacaktır. Bu değişiklikler, sözleşmenin feshi, edimin yerine getirilme şeklinin değiştirilmesi, edimin bedelinin güncellenmesi gibi farklı şekillerde olabilir.

Dövizle Yapılan Sözleşmelerde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Dövizle yapılan sözleşmelerde, olası döviz kurundaki dalgalanmaların yaratabileceği riskleri göz önünde bulundurmak ve bu riskleri en aza indirgeyecek önlemler almak önemlidir. Bu kapsamda, sözleşmeye döviz kurundaki değişimlere ilişkin bir risk paylaşım mekanizması eklenmesi faydalı olacaktır. Ayrıca, sözleşmenin süresi ve tarafların ekonomik durumu gibi unsurlar da dikkate alınarak, döviz kurundaki değişimlerin sözleşmeyi nasıl etkileyebileceği değerlendirilmelidir.