Hukuki El Atma Davalarında Zamana Karşı Mücadele: Anayasa Mahkemesi’nin Tarihi Kararı

Kamulaştırma yapılmadan malvarlığı üzerinde fiilen egemenlik kuran idareye karşı, maliklerin hukuki yollarla haklarını savunabilmelerine imkan tanıyan “Hukuki El Atma Davaları”, mülkiyet hakkının korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu davalarda dava açma süresi ise hak arama özgürlüğü ve hukuki güvenlik açısından kritik önem taşımaktadır.

Anayasa Mahkemesi’nin 28 Mart 2018 tarihli ve 2016/196 Esas, 2018/34 Karar Sayılı kararı ile Kamulaştırma Kanunu’nun Geçici 11. maddesinde yer alan ve hukuki el atma davalarında dava açma süresini 7 Eylül 2021 tarihine kadar erteleyen hüküm iptal edilmiştir. Bu iptal kararı, mülkiyet hakkının korunması ve hak arama özgürlüğü açısından bir dönüm noktası olmuştur.

Kararın Gerekçeleri:

Anayasa Mahkemesi, iptal kararında şu gerekçeleri sıralamıştır:

  • Anayasaya Aykırılık:Geçici 11. maddenin, maliklerin mülkiyet haklarına ilişkin dava açma sürelerini kısaltması ve hak arama özgürlüklerini sınırlaması, Anayasa’nın mülkiyet hakkını güvence altına alan 42. maddesine aykırılık teşkil etmiştir.
  • Hak Eşitliğinin İhlali:Kamulaştırma yapılmadan malvarlığı üzerinde fiilen egemenlik kuran kamu kurumları lehine, maliklere kıyasla hak arama imkanlarının kısıtlanması, eşitlik ilkesine aykırılık yaratmıştır.
  • Hukuki Güvenliğin Zafiyeti:Sürekli ertelenen dava açma süreleri, maliklerin haklarını savunma konusunda belirsizlik ve endişe yaratmış, hukuki güvenliğe zarar vermiştir.

Kararın Çözümleri:

Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı ile:

  • 7 Eylül 2021 tarihinden önce kamulaştırma yapılmadan malvarlığı üzerinde fiili egemenlik kuran kamu kurumlarına karşı hukuki el atma davası açma hakkı bulunan maliklerin, dava açma süresi yeniden aktif hale gelmiştir.
  • Bu sayede maliklerin haklarını savunma ve mülkiyet haklarını koruma imkanları genişlemiştir.
  • Hukuki güvenlik ve hak arama özgürlüğü güçlenmiştir.