Polise Tokat Atmanın Cezası Nedir?

Toplum düzeninin korunması ve hukukun üstünlüğünün sağlanması adına, kamu görevlileri özellikle kolluk kuvvetleri, görevlerini ifa ederken yasal koruma altındadır. Polise yönelik herhangi bir fiziki saldırı, hukuki sonuçları ağır olan bir suç teşkil eder. Bu yazıda, polise tokat atmanın yasal boyutlarını, cezasını ve ilgili mevzuatı detaylı şekilde ele alacağız.

Polise Tokat Atmak Ne Anlama Gelir?

Polise tokat atmak, fiziki bir müdahale olup Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında “Görevli Memura Mukavemet ve Hakaret” ya da “Kamu Görevlisine Karşı Görevini Yapmasını Engellemek” gibi suçlar kapsamında değerlendirilir. Bu tür eylemler, kamu görevlisinin görevini ifa etmesine engel teşkil ettiği gibi, devlet otoritesine bir saldırı niteliği taşır.

Polise Tokat Atmanın Suç Kapsamı

Türk Ceza Kanunu’nda, kamu görevlilerine yönelik şiddet ve mukavemet eylemleri şu maddelerde ele alınmıştır:

  1. TCK Madde 125: Hakaret Suçu
    • Kamu görevlisine hakaret eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine 1 yıldan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılabilir. Ancak tokat atma, yalnızca hakaret kapsamında değil, fiziksel şiddet olduğu için daha ağır yaptırımlar gerektirir.
  2. TCK Madde 265: Görevi Yaptırmamak İçin Direnme
    • Polise tokat atma eylemi, bu madde kapsamında değerlendirilir. Maddeye göre:

      “Bir kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir veya tehdit kullanan kişi, 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.”

  3. TCK Madde 86: Kasten Yaralama Suçu
    • Polise tokat atmak, kasten yaralama kapsamında değerlendirilirse, olayın niteliğine göre ceza verilir. Kamu görevlisine karşı işlenen yaralama suçunda ceza, yarı oranında artırılır.

Ağırlaştırıcı Sebepler Nelerdir?

Polise tokat atmanın cezası, olayın gerçekleşme şekline ve sonuçlarına bağlı olarak artırılabilir:

  • Eylemin Görev Başında Olan Bir Polise Karşı Gerçekleşmesi:
    Kamu görevlisinin görev başında olduğu durumlarda, suç daha ağır değerlendirilir ve ceza oranı artırılır.
  • Cebir Kullanımı ve Yaralama:
    Tokat atma ile birlikte polis memurunun yaralanması söz konusu olursa, kasten yaralama suçundan da ceza verilir.
  • Birden Fazla Kişinin Eyleme Katılması:
    Suçun bir grup tarafından işlenmesi, cezayı ağırlaştıran bir faktördür.

Polise Tokat Atmanın Cezası Ne Kadardır?

Polise tokat atmanın cezası, olayın niteliğine göre değişiklik gösterir. Genel bir çerçeve çizmek gerekirse:

  1. Görevli Memura Mukavemet Suçu (TCK 265):
    • 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası.
  2. Kasten Yaralama Suçu (TCK 86):
    • Kamu görevlisine yönelik olduğu için ceza yarı oranında artırılarak uygulanır. Örneğin, normalde 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülen durumlarda bu ceza 1.5 yıldan 4.5 yıla kadar çıkar.
  3. Hakaret Suçu (TCK 125):
    • 1 yıldan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası. Ancak genellikle tokat atma gibi fiziksel müdahalelerde, hakaret suçu değil daha ağır maddeler uygulanır.

Adli Süreç ve Hukuki Sonuçlar

Polise tokat atan bir kişi hakkında soruşturma başlatılır ve dosya savcılığa intikal eder. Bu süreçte:

  1. Şikayet Gerekmez:
    Kamu görevlisine yönelik saldırı suçları, resen soruşturulur. Bu nedenle polis memurunun şikayeti olmasa dahi savcılık harekete geçer.
  2. Hapis Cezasının Paraya Çevrilmesi veya Ertelenmesi:
    Verilen ceza, suçun niteliğine göre adli para cezasına çevrilebilir ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) uygulanabilir. Ancak ağır yaralama ya da tekrarlanan eylemler durumunda bu seçenekler devre dışı kalır.

Polise Tokat Atmanın Toplumsal Boyutu

Polise yönelik şiddet eylemleri, sadece bireysel bir suç değil, aynı zamanda toplum düzenini tehdit eden bir davranıştır. Bu tür eylemler, kamu otoritesini zayıflatabileceği için Türk hukukunda ağır yaptırımlarla cezalandırılmaktadır.

 

Polise tokat atmanın cezası, TCK kapsamındaki ilgili maddelerle düzenlenmiş olup, eylemin niteliğine ve sonuçlarına göre 2 yıldan başlayarak daha ağır cezalara kadar uzanabilir. Kamu görevlilerine karşı fiziki veya sözlü müdahalede bulunmaktan kaçınılması, hem bireylerin adli süreçlerden uzak kalması hem de toplumsal düzenin sağlanması açısından önemlidir.