Siber suçlarda delil toplama, geleneksel suçlara göre daha karmaşık ve uzmanlık gerektiren bir süreçtir. Dijital ortamdaki delillerin kolayca değiştirilebilir veya silinebilir olması, bu sürecin önemini daha da artırmaktadır. Zamanında ve doğru yöntemlerle toplanan deliller, suçlunun yakalanması ve cezalandırılması için hayati önem taşır.
Mahkemede Geçerli Kabul Edilen Kanıt Türleri
Siber suçlarda mahkemede kabul edilen kanıt türleri, ülke mevzuatına ve yargıtay kararlarına göre değişiklik gösterebilir. Ancak genel olarak aşağıdaki kanıt türleri sıklıkla kullanılmaktadır:
- Elektronik İz Süreçleri:
- Bilgisayar kayıtları (log dosyaları, e-posta trafiği, internet geçmişi)
- Ağ trafiği analizleri
- Cihaz kimlik numaraları (IMEI, MAC adresi)
- IP adresleri
- Coğrafi konum bilgileri
- Sosyal medya aktiviteleri
- Fiziki Delil:
- Bilgisayarlar, mobil cihazlar, depolama aygıtları gibi donanımlar
- Yazılım lisansları
- Veri yedekleri
- Kağıt üzerindeki belgeler (sözleşmeler, faturalar)
- Tanık İfadeleri:
- Mağdurların ve tanıkların ifadeleri
- Uzman görüşleri (bilgisayar mühendisleri, siber güvenlik uzmanları)
Delil Toplama Sürecinde Nelere Dikkat Edilmelidir?
- Zamanında Müdahale: Delil kaybolma veya bozulma riskini en aza indirmek için mümkün olan en kısa sürede delil toplama işlemlerine başlanmalıdır.
- Delil Zincirinin Korunması: Delil toplama, saklama ve sunma sürecinde delil zincirinin kopmaması ve delillerin üzerinde herhangi bir değişiklik yapılmaması gerekmektedir.
- Uzman Desteği: Siber suçlarda delil toplama, uzmanlık gerektiren bir iştir. Bu nedenle, bilgisayar mühendisleri, siber güvenlik uzmanları gibi alanında uzman kişilerden destek alınmalıdır.
- Mevzuata Uygunluk: Delil toplama işlemleri, ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılmalıdır. Özellikle kişisel verilerin korunması konusunda hassas olunmalıdır.
- Dokümantasyon: Tüm delil toplama işlemleri detaylı bir şekilde dokümante edilmelidir. Bu dokümantasyon, mahkemede delillerin güvenirliğini sağlamak açısından büyük önem taşır.