Tüketicilere Yönelik Taksitle Satış Sözleşmelerinin Tanımı ve Unsurları Taksitle satış sözleşmesi, satıcı veya sağlayıcının malın teslimi veya hizmetin ifasını üstlendiği, tüketicinin de bedeli kısım kısım ödediği sözleşmelerdir (TKHK. m.17/I). Malın teslimi veya hizmetin ifası sözleşmenin kurulduğu tarihte yapılabileceği gibi daha sonraki bir zamanda da yapılabilir. Ödemenin hangi aralıklarla yapıldığı da önemli değildir. Ödeme tüketici tarafından kısım kısım yapılıyorsa o takdirde taksitle satış söz konusu olur. Tüketicilere yönelik taksitle satımın unsurları: Satılanın satış bedelinin ödenmesinden önce (klasik-olağan taksitle satım) veya bedelin kısım kısım ödenmesinden daha sonra alıcıya teslimi (ön ödemeli taksitle satım) Satış bedelinin kısmi ödemelerle teslimi.
• Taksitle satışın konusunu taşınırlar, haklar veya hizmet edimleri oluşturur.
• baskın görüş, taşınmazların taksitle satışa elverişli olmadığı yönündedir; ancak, tüketici sözleşmeleri ile , TKHK’da konut ve tatil amaçlı taşınmazlar da mal kavramına dahil edildiğinden, taşınmazlar da taksitle satışa konu olabilir ve TKHK.m.17 vd. ile TBK 253 vd. hükümleri uygulanmalıdır.
• finanse edilmiş taksitle satış sözleşmeleri TBK 263/II hükmü gereği,ödünç veren ile anlaşarak belirli satış işlemlerini finanse etmesi amacıyla alıcıya/tüketiciye kredi verilmesi halinde yani bağlı kredi işlemi yapılması durumunda, taksitle satış hükümleri kıyasen uygulama alanı bulacaktır.Alıcı, klasik taksitle satımda taksitleri satıcıya öderken finanse edilmiş taksitle satımda kredi veren 3. kişiye kredi taksitlerini ödemektedir. Öğretide bu tür işlemlere finanse edilmiş taksitle satış sözleşmeleri denmektedir ki bu tür sözleşmelerde alıcıyı finanse eden üçüncü kişi, satıcı/sağlayıcı ile anlaşan kredi veren (banka) olmaktadır.Ortada üç köşeli hukuki ilişki mevcuttur. Satıcı ile banka arasında çerçeve sözleşme, satıcı ile alıcı (tüketici) arasında satış sözleşmesi ve son olarak alıcı ile ödünç veren (banka) arasında ödünç (kredi) verme sözleşmesi.
• Taksitle satış sözleşmesinin zorunlu içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, erken ödeme ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir. Bu Yönetmelik, “Taksitle Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmelik”’tir. (TSSHY- RG.14.1.2015, S:29236).
• Tüketicinin, kira süresi sonunda bir malın mülkiyetini edinme zorunluluğunun bulunduğu finansal kiralama sözleşmeleri hakkında da taksitle satışa ilişkin hükümler uygulanır (TKHK. m.17/II).Tüketici açısından finansal kiralamaya konu malların taşınır veya konut ve tatil amaçlı taşınmaz mal olması arasında fark yoktur; yeter ki kira süresi sonunda bir malın mülkiyetini edinme hakkının/zorunluluğunun bulunduğu finansal kiralama sözleşmesine tüketici sıfatıyla imza atılmış olsun. Bu tür sözleşmelere tüketici leasingi denilebilir.
• Tüketici leasinginin konusunu tüketim malları oluşturur. Yatırım malları, tüketici leasingine elverişli değildir, zaten bu gibi malların alımı ticarî veya mesleki amacı gerektirdiğinden tüketici sıfatı da söz konusu olmayacaktır.
• Tüketicinin satıcıyı bulduğu finansal kiralama işlemlerinde cayma hakkı kullanılamaz (TKHK m.18/IV; TSSHY.m.7/VII).
• Taksitle satış sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan satıcı veya sağlayıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez (TKHK. m.17/III). Tüketicinin bu geçersizliği ileri sürebileceğini kabul etmek gerekir. TBK 257’de öngörülen alıcının def’ilerine ilişkin kural, tüketicilere yönelik taksitle satışlarda da uygulanmalıdır.
• Cayma Hakkının Hukuki Niteliği
• Tüketicilere yönelik taksitle satış sözleşmelerinde tüketici, 14 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin taksitle satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir (TKHK. m.18/I).
• Cayma hakkının niteliği tartışmalı olmakla birlikte görüşümüze göre kurulmuş bir sözleşmeyi tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve tazminat ödeme yükümlülüğü olmaksızın sona erdiren, hem borçlandırıcı hem tasarruf işlemine doğrudan bozucu etki yapan, bozucu yenilik doğurucu, varması gerekli irade beyanı ile kullanılan özel bir haktır.
• Cayma hakkının kullanılması14 günlük süreye (TKHK.m.18/I; TSSHY.in 7/I bağlanmış olup, bu sürenin başlangıç anı TSSHY.in 7/II maddesine göre şöyle belirlenir: “Cayma hakkı süresi, hizmet ifasına ilişkin sözleşmelerde sözleşmenin kurulduğu gün; mal teslimine ilişkin sözleşmelerde ise tüketicinin veya tüketici tarafından belirlenen üçüncü kişinin malı teslim aldığı gün başlar. Ancak tüketici, sözleşmenin kurulmasından malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilir “Mal teslimi ile hizmet ifasının birlikte yapıldığı sözleşmelerde mal teslimine ilişkin cayma hakkı hükümleri uygulanır.”
• “Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin cayma hakkı süresi içinde satıcı veya sağlayıcıya yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile yöneltilmiş olması yeterlidir.”
• Cayma konusundaki şeklin ispat şekli olarak kabulü uygun olur; (TBK.m.12) ispat yükü tüketicinin üzerindedir (TMK.m.6).
• Ancak tüketicinin mutlaka “cayma hakkını” kullandığına ilişkin ibareyi kullanması zorunluluğu yoktur; tüketicinin sözleşmeyle bağlı kalmak istemediğini, aldığı ürünü iade etmek istediğini bildirmesi veya iade etmesi (eylemli cayma sayılmalıdır) iradesinin açık biçimde ortaya koyması yeterlidir.
• Cayma hakkı konusunda bir bilgilendirmenin yapılmaması halinde tüketicinin cayma süresi uzayabilecek midir ? Bu konuda açık bir düzenleme olmayıp hukuk boşluğu olduğu söylenebilir. Taksitle Satış Sözleşmeleri Hakkında Yönetmeliğin (TSSHY.) m.7/VIII fıkrasına göre “Kanunda düzenlenen diğer sözleşmelere ilişkin tüketici lehine olan cayma hakkı hükümleri saklıdır”. Kanımızca bu ifadeden çıkan sonuca göre (kaldı ki bu ifade olmasa bile TMK.m.1 hükmü gereği, hukuk boşluğunu doldurma sırasında kıyasen uygulama yapma gereği) bilgilendirmenin yapılmaması halinde, işyeri dışında sözleşmeler için cayma süresini bir yıla uzatan hüküm (6502-TKHK. m.47/VI) burada da kıyasen uygulanabilecektir.
• Tüketicinin cayma hakkını kullanamayacağı beş hal vardır:
• 1-Tüketicinin malı olağan gözden geçirmeyi aşan kullanımı,
• 2-Cayma süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile hizmetin ifasına başlanması,
• 3-Tüketicinin satıcıyı bulduğu finansal kiralama işlemi yapılması,
• 4-Cayma süresi içinde kural olarak tüketicinin malı iade etmesi gerektiği halde etmemesi (caymanın geçersiz sayılmasıdır),
• 5- Tüketicinin 14 günlük cayma süresi içinde (TKHK.m.18/I) cayma bildiriminde bulunmamış olması yani cayma süresini aşmasıdır.
• SATICI Yükümlülükleri: Satıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren 7 gün içinde, bedeli ve varsa tüketiciyi borç altına sokan belgeyi (adi senet, kıymetli evrak-çek, poliçe, bono-, sözleşme vb.) tüketiciye hiçbir masraf yüklemeksizin iade etmekle yükümlüdür. Tüketicideb ücret isteyemez ,İadede 14 günlük süreyi aşar, gecikirse 14 günün dolmasıyla kendiliğinden temerrüde düşmüş sayılır ve temerrüt faizi ödemek zorunda kalır.
• Satıcı, cayma süresi dolmadan bu senetleri başkasına devretmemelidir; eğer satıcı, bu senetleri üçüncü kişiye devrederse, tüketicinin cayma hakkını kullanmasıyla tüketici bakımından bedelsiz (hükümsüz) hale gelen bu senetlere dayanılarak tüketiciye başvurulamaz (TKHK.m.4/V).
• TÜKETİCİ YÜKÜMLÜLÜKLER: “Cayma hakkını kullanan tüketici, sözleşme konusu malı, cayma hakkını kullandığı tarihten itibaren 14 gün içinde satıcıya iade etmekle yükümlüdür. Aksi halde tüketici cayma hakkını kullanmamış sayılır.”
• Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, cayma hakkının kullanılması durumunda tüketici, malın iade masraflarını yüklenmek zorundadır.»
• Taksitle satış sözleşmelerinde tüketicinin taksitleri ödemede temerrüde düşmesi durumunda, satıcı veya sağlayıcı, kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak ancak satıcı veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması, tüketicinin de sözleşmede yer alan bedelin en az onda onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksiti veya en az dörtte birini oluşturan bir taksiti ödemede temerrüde düşmesi hâlinde kullanılabilir. Satıcı veya sağlayıcının bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur.Bu düzenleme uyarınca satıcı veya sağlayıcının kalan bedelin tamamını talep edebilmesi için aranan koşullar şunlardır:
• 1. Satıcı veya sağlayıcının, kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutması:
• 2.Satıcı veya sağlayıcının bütün edimlerini ifa etmiş olması (malın teslim edilmiş veya hizmetin ifa edilmiş olması);
• 3. Tüketicinin sözleşmede yer alan bedelin en az onda onda birini oluşturan ve birbirini izleyen en az iki taksiti veya en az dörtte birini oluşturan bir taksiti ödemede temerrüde düşmesi;
• 4. Satıcı veya sağlayıcının bu hakkı kullanabilmesi için tüketiciye en az otuz gün (ek) süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması zorunludur
• tüketicinin ödemesi gereken bedel hesaplanırken, muaccel kılınan taksit tutarından faiz, komisyon ve benzeri masraflar çıkarılacaktır.İndirimin ön koşulu, ortada bir vade olması ve bu vadeden dolayı tüketiciden vade farkı, faiz, komisyon vb. adlarla anılan bir fazlalık alınmasıdır. Bir fazlalık olmadan peşin fiyatına taksit yapılmışsa, erken ödemede tüketici, kalan borcun tamamını ödemekle birlikte kendisine indirim yapılmayacaktır.Tüketicinin erken ödeme hakkı, tüketici lehine nisbî emredici biçimde düzenlenmiş olup, sözleşmeyle aksi kararlaştırılamaz veya tüketici aleyhine sınırlandırılamaz.
• Tüketici, borçlandığı toplam miktarı vadesi gelmeden tamamıyla öder veya vadesi gelmemiş bir ya da birden çok taksit borcunu kapatırsa, satıcı veya sağlayıcı, faiz veya komisyon almışsa, ödenen miktara göre faiz ve komisyon indirimi yapmak zorundadır. İndirim bakanlar kurulu karaı ile belirlenir. Tüketicinin kalan taksitlerin tamamını değil de bir kısmını ödemesi halinde girişimci, yeni ödeme planı düzenlemek ve bunu tüketiciye vermek zorundadır; yeni ödeme planı, herhangi bir isim altında ücret talep edilmeksizin yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilir
• Tüketicinin taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı tüketiciye teslim etmeyi üstlendikleri ve ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan sözleşmeler hakkında Türk Borçlar Kanununun ön ödemeli taksitle satış hükümleri (TBK m.264 vd.) uygulanır (TKHK. m.21/I).
• Ön ödemeli taksitle satış, bedelin öncelikle ve taksitler halinde ödendiği, malın ise kural olarak taksitlerin sonunda teslim edildiği satışlardır.
• Her ön ödemeli satışa değil, belli koşulları içeren ön ödemeli satışlara TBK’nun ilgili hükümleri (TBK m.264 vd.) uygulanacaktır.
Bu yüzden bu kapsamdaki ön ödemeli satışın şu koşulları içermesi gerekir : • 1.Tüketicinin taşınır bir malın satış bedelini önceden kısım kısım ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen ödenmesinden sonra satılanı tüketiciye teslim etmeyi üstlenmesi gerekir; 2. Ödeme süresi bir yıldan daha uzun veya belirsiz olan bir ön ödemeli sözleşme olmalıdır.a. Geri alma hakkı yanında cayma hakkının varlığına ilişkin hüküm (TBK 264/b.7-8 ve m.269), • b. Yasal Temsilcinin Rızasına ilişkin hüküm (TBK.m.273),c. Satış bedelinin belirlenmesine ilişkin hüküm (TBK.m.268), Ödemelerin bankaya yatırılması zorunluluğuna ilişkin hüküm (TBK.m.265), e. Satış bedelinin ödenmesine ilişkin hüküm (TBK 267),