Öncelikle ticari dava nedir bunu ortaya koymak gerekmektedir. Daha sonra da dava şartı olan arabuluculuğa tabi olup olmaması buna göre değerlendirilecektir. Kişiler arasındaki ihtilaflar ortaya çıktığı zaman bu klasik olarak devletin mahkemelerinde görülür. Devletin yetkilendirmiş olduğu mahkemeler hem özel hukuk alanında hem kamu hukuku alanında hem idare hukuku alanında vs. görevlendirilir ve bu işlere bakarlar. Bu kimi zaman asliye hukuk kimi zaman sulh hukuk ceza mahkemeleri bakımından ceza mahkemeleri olur. Ancak son yıllarda gerek ulusal gerekse uluslararası ki uluslararası gelişmelerden sonra bizde de ön plana çıkan ve uygulaması gittikçe yaygınlaşan, ihtilafların alternatif çözüm yolları olarak hem tahkim kurumu hem de arabuluculuk kurumu devletin iş yükünü azaltan ve kişiseli hızlı bir şekilde çözüme kavuşturan bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Ticaret hukukunda da ticari davalarda, ttk5/a hükmü eklenerek ticari davalarda belirli şartlarda dava şartı arabuluculuk denen bir usuli koşul getirildi.

MADDE 5/A

(1) Bu Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”

Ticaret kanununda düzenleniyor olsun veya başka kanunlarda düzenleniyor olsun konusu bir miktar para alacağı ise doğrudan doğruya devletin görevlendirdiği mahkemeye gidilemeyecek, öncesinde arabulucuya gidilecektir. Burada anlaşılabilir veya anlaşılamazsa tutanağa bağlayıp bu şekilde dava açılabilecektir. Doğrudan doğruya gidildiği zaman usuli bir eksiklik olur ve mahkeme bunu usulden reddeder. İş hukukunda da arabulucuya gitmek bir zorunluluktur.

Ticari davalarda arabuluculuk denmekte fakat hangi ticari davalarda arabuluculuğa gidilmesi gerektiğini anlayabilmek için TTK4’te zaten ticari davaları düzenlemiştir ama bunları sistematik olarak ticari dava türleri nelerdir konusuna hakim olmak gerekmektedir. Önce ticari dava türlerinin sistematik olarak hem doktrinsel hem de yargı kararlarına göre anlaşılması sağlansın ki daha sonraki zaman diliminde arabuluculuğa tabi olup olmadığının değerlendirilmesi çok daha kolay olacaktır.