HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48

VELAYETİN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI

                        Türk Medeni Kanunu’nun 336.maddesine göre evlilik devam ettiği sürece ana baba velayeti birlikte kullanırlar. Ortak hayata son verilmiş ya da ayrılık gerçekleşmişse hakim, velayeti eşlerden birine verebilir. Velayet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.

Velayet kamu düzenine ilişkin olduğundan ve bu hususta çocuğun üstün yararının dikkate alınması gerektiğinden, velayetin değiştirilmesi davası şartların değişmesi durumunda  her zaman açılabilir. Yargıtay’a göre velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar veren makamındaki kişinin de aynı yönde karar vermesi gerekir; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Velayetin değiştirilmesi şartları gerçekleşmedikçe ana veya babanın velayet görevlerine müdahale edilemez.

Velayetin Değiştirilmesi Sebepleri

Velayetin değiştirilmesi sebepleri Türk Medeni Kanunu’nun 183.maddesinde örnek kabilinden sayılmıştır. Velayetin değiştirilmesi sebepleri sınırları sayıda olmayıp çocuğun menfaatinin gerektirdiği her halde velayetin değiştirilmesine karar verilebilir.

  1. Durumun değişmesi Madde 183- Ana veya babanın başkasıyla evlenmesi, başka bir yere gitmesi veya ölmesi gibi yeni olguların zorunlu kılması hâlinde hâkim, re’sen veya ana ve babadan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alır.

                        Ana veya babanın başkasıyla evlenmiş olması tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli bir sebep değildir. Ana veya babanın evlenmesi sebebiyle çocuğun menfaati olumsuz etkileniyorsa, velayet değiştirilebilir.

Velayet kendisine verilen ana veya babanın başka bir yere gitmesi de tek başına velayetin değiştirilmesi için yeterli bir sebep değildir. Velayet hakkına sahip olan eşin başka bir yere gitmesi çocuğun sağlığı veya eğitimi için uygun değilse ya da velayet hakkına sahip olan taraf çocuğu diğer eşten ve akrabalarından keyfi olarak uzaklaştırıyorsa velayet değiştirilebilir.

Velayeti üstlenen ana veya babanın ölmesi durumunda sağ olan taraf velayeti kendiliğinden kazanmamaktadır. Sağ kalan tarafın velayeti kazanması yine hakimin vereceği karar ile mümkündür. Hakim, bu kararı verirken de çocuğun üstün yararını gözetmelidir.

Velayet hakkına sahip olan tarafın, müşterek çocuğu kurulan kişisel ilişki doğrultusunda velayet hakkına sahip olmayan ana veya babayla görüştürmemesi de Yargıtay’ca velayet hakkının kötüye kullanımı sayılmış ve çocuğun gelişiminin olumsuz etkilenmesi sebebiyle velayetin değiştirilmesine karar verilmiştir.

 

Yargıtay’a göre idrak çağında olan çocuk velayet konusunda bilgilendirilip görüşü alınmalı ve çocuğun görüşüne önem verilmelidir. Ancak hakim, çocuğun görüşünün çocuğun menfaatine aykırı olduğuna kanaat getirirse çocuğun görüşünün aksi yönünde de karar verebilir.

                        Velayetin Değiştirilmesi Durumunda İştirak Nafakası

Türk Medeni Kanunu’nun 182. Maddesinin 3.fıkrasına göre “Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.” Bu doğrultuda velayetin değiştirilmesiyle birlikte iştirak nafakası da talep edilebilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun   2017/1899 E.  ,  2018/1052 K. sayılı ve 09.05.2018 tarihli kararına göre Diğer taraftan iştirak nafakası talep edebilmek için velayet hakkına sahip olmak gerekmektedir. Mahkemece verilen velayetin değiştirilmesi kararı da ancak kararın kesinleşmesiyle geçerlilik kazanacağından, iştirak nafakasının başlangıç tarihinin de velayetin değiştirilmesi kararının kesinleşme tarihi olması gerekmektedir.”

                        Velayetin Değiştirilmesi Davalarında Yargılama Usulü

                        Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 382.maddesinin 2.fıkrasının 13.bendine göre velayetin değiştirilmesi davaları çekişmesiz yargı işlerindendir. Çekişmesiz yargı işlerinde basit yargılama usulü uygulanmaktadır.

Velayetin değiştirilmesi davasının kamu düzeninden olması sebebiyle re’sen araştırma ilkesi geçerlidir ve taraflar da yargılamanın her aşamasında delil sunabilir. Velayetin kamu düzeninden olmasının diğer bir sonucu davalının kabul beyanının tek başına bir sonuç doğurmamasıdır.

                        Velayetin Değiştirilmesi Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme

                        Velayetin değiştirilmesinde görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir. Aile Mahkemelerinin olmadığı yerlerde dava Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülecektir.

Çekişmesiz yargı işlerinde yetkili mahkeme Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 384.maddesinde düzenlenmiştir. “Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir.” Velayetin değiştirilmesi davası için kanunda özel bir yetki kuralı öngörülmediğinden dava talepte bulunanın yani davacının ya da davalının oturduğu yer mahkemesinde açılabilir.

                       

HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48