6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 486. maddesine göre, hamiline yazılı payların tamamının ödenmesini takip eden üç ay içerisinde hisse senetleri bastırılmalı ve pay sahiplerine dağıtılmalıdır. Bu kural, halka açık ve halka kapalı tüm anonim şirketlerde zorunludur.

Peki, bu kural neden getirilmiştir?

  • Hisse senedi devrini kolaylaştırmak:Hamiline yazılı hisse senetleri, nama yazılı hisse senetlerine kıyasla daha kolay devredilebilir. Bu sayede şirket paylarının el değiştirmesi hızlanır ve likiditesi artar.
  • Pay sahiplerinin haklarını korumak:Hamiline yazılı hisse senedi, sahibinin kimliği belli olmayan bir kıymetli evrak olduğu için, şirkete bildirilmeksizin devredilebilir. Bu durum, pay sahiplerinin haklarının korunması açısından önemlidir. Zira, pay senedi sahibi olan kişi, şirkete bildirimde bulunmadan hisselerini devredebilse bile, şirket bu devirden haberdar olmayacaktır. Bu da, pay sahibinin şirkete karşı sahip olduğu haklardan mahrum kalmasına yol açabilir.
  • Sermaye akışını takip etmeyi kolaylaştırmak:Hamiline yazılı hisse senetlerinin bastırılması ve dağıtılması, şirketin sermaye akışını takip etmesini kolaylaştırır. Zira, şirket, bastırdığı hisse senedi sayısını ve kimlere dağıtıldığını kayıt altında tutabilir.

Peki, hamiline yazılı hisse senetleri bastırılmaması halinde ne olur?

TTK’nın 486. maddesine aykırı olarak hamiline yazılı hisse senetleri bastırılmaması veya dağıtılmaması halinde, pay sahipleri şirkete karşı dava açarak bastırılmasını ve dağıtılmasını talep edebilirler. Ayrıca, şirket bu yükümlülüğünü yerine getirmezse, pay sahipleri uğradıkları zarardan şirketi sorumlu tutabilirler.

Hamiline yazılı hisse senetlerinin bastırılması ve dağıtılması, anonim şirketlerde önemli bir yükümlülüktür. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi, pay sahiplerinin haklarını zedeleyebilir ve şirkete maddi zararlar yol açabilir.