HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN 0 541 485 92 48

Mal paylaşım davası açılmadan evvel iki hususu belirlemek  gerekir. Tasfiyeye esas teşkil eden tarih aralığı ile uygulanacak mal rejimini iyi tespit etmek gerekir. Evlilik birliğinin başladığı tarih ile boşanma davasının açıldığı tarih arasındaki dönemdeki mallara ilişkin tasfiye prosedürü uygulanmaktadır. Yeni TMK’nun 1 Ocak 2002 tarihinde  yürürlüğe girmesi ile eşler arasında başkaca mal rejimi seçimi yapılmamış ise kural olarak  “Edinilmiş  mallara  katılma  rejimi ” uygulanmaktadır. Bu tarihten önce başlayan evlilikler için ise yine kural olarak başkaca seçim yapılmadı ise “mal ayrılığı” rejimi uygulanmaktadır.

EŞLER ARASI MAL PAYLAŞIM DAVASI NE ZAMAN AÇILMALI?

Kural olarak evlilik birliğinin mahkeme kararı ile sona ermesiyle malların  tasfiye  süreci başlamaktadır. Her ne kadar boşanma davası esnasında mal tasfiyesi davası açılması mümkün olsa da teknik olarak öncelikle boşanmanın kesinleşmesi gerekmektedir. Boşanma dava dilekçesi ile mal paylaşımı istenildiği takdirde  bu kısım mahkemece tefrik edilir ve bu talebe ilişkin olarak nispi harç yatırılması için taraflara süre verilir. İlk olarak boşanma davasının açılması halinde; mal paylaşım davasına ilişkin dava dilekçesinde boşanma davasının görüldüğü mahkeme ve dosya bilgileri yazılmalıdır.

Önemli hususlardan biri ise ; boşanma davasına ilişkin vekaletnamelerde özel yetki bulunması gerekirken, mal tasfiyesine ilişkin davalarda genel vekaletname ile meslektaşlar işlem yapabilmektedir.

Kişisel mallar  denildiğinde;

1- Evlilik birliği kurulmadan evvel taraflara ait mallar

2- Taraflardan birinin miras yolu ile veyahut bağış yolu ile elde ettiği mallar ki burada ilk akla gelen ziynet eşyalarıdır. Bilindiği üzere kime takılırsa takılsın ziynet eşyaları kadının kişisel malı niteliğinde olduğundan, tasfiyeye dahil edilmez. Ziynet eşyaları ayrı bir davaya konu edilebilir. Ziynet eşyaları kadının kişisel malı sayıldığından,  evlilik birliği devam ederken dahi talep edilmesi  mümkündür.

3- Manevi tazminat  alacakları

Yukarıda sayılan mallar tasfiyeye dahil edilmemektedir.

KATILMA ALACAĞI DAVASI

Aksi ispat edilinceye kadar evlilik birliği içindeki tüm mallar edinilmiş mal kabul edilmektedir.  Evlilik tarihinden itibaren boşanma davası açılış tarihine kadar taraflar arası mal rejimi devam etmektedir.  Temel olarak kabul edilen dava, katılma alacağı davasıdır. Mal rejiminin tasfiyesi davalarında yazılı usul uygulanmaktadır. Bu dava belirsiz alacak davası şeklinde açıldığından nispi harca tabidir. Gerekli hesaplamalardan sonra harç tamamlanır.  Katılma  alacağı  davasında incelenmesi  gereken hususlar;

“ 1- Dava açıldığı  anda elde mevcut olan mallar

2- Eklenecek değerler: Dava açılıncaya  kadar olan tasarruflar, taraflardan birinin sattığı veya bağışladığı  bir mal gibi

3-Denkleştirme : kişisel mallardan, edinilmiş mallara yapılan katkılar “ şeklinde sıralanabilir.  Malın borcu bulunması halinde;  katılma alacağından , borcun düşülerek “artık değer” denilen paylaşıma esas kısım bulunur. Bir diğer önemli husus da bu davanın bir alacak davası olmasıdır. Tapu iptal ve tescil gibi işlem görmez. Taraflardan biri diğerine malın değerince payı oranında ödeme yapar. Ödeme yapacak olan taraf  mahkemeden süre talep edebilir.  Bu durumda ödeme alacak olan tarafın faiz ve teminat isteme hakkı bulunmaktadır.

DEĞER ARTIŞ PAYI DAVASI

Malın alınmasında, iyileştirilmesinde kişisel malından katkı sağlayan taraf bu davayı açabilir.  Tasfiye anındaki malın değeri üzerinden hesaplama yapılarak  katkı oranınca talepte bulunulabilir.

Malın Değeri; tasfiye anındaki hali ile hesaba katılır.  Bu sebeple keşif tarihi olabildiğinde Mahkemenin karar tarihine yakın olmalıdır.

KATKI PAYI DAVASI

1 Ocak 2002 öncesi yapılan evlilikler  bakımından bu dava söz konusudur. Tıpkı Değer Artış Payı davasında olduğu gibi; malın alınmasında, iyileştirilmesinde kişisel malından katkı sağlayan taraf  bu davayı açabilir. Mal ayrılığı rejimi, malın kimin üzerine kayıtlı olduğunu esas alan bir rejim olduğundan,  mal ayrılığı rejiminin katı kurallarını esnetebilmek adına Yargıtay içtihatlarınca  ortaya çıkmış bir dava türüdür. Tasfiye anındaki malın değeri üzerinden hesaplama yapılarak  katkı oranınca talepte bulunulabilir.

ANLAŞMALI BOŞANMA AÇISINDAN

Anlaşmalı Boşanma şeklinde evliliğin sona erdiği hallerde protokolün ayrıntılı düzenlenmesi gerekmektedir. Yargıtay ciddi şekilde düzenlenmemiş, genel geçer şekilde protokol bulunması halinde  mal tasfiyesine ilişkin hususlarda anlaşılmamış saymakta ve dava açılmasına olanak vermektedir. Tasfiye davasında davalının taleplerini  karşı dava şeklinde mi yoksa aynı davada mı sunacağı bir diğer önemli noktadır.  Davalı taraf tasfiyeyi kabul ederek, kendi sebeplerini sunabilir. Aynı mallar için ayrı bir dava açılması halinde dava birleştirilir .

ŞİRKET HİSSELERİ VE YAPI KOOPERATİFLERİ BAKIMINDAN MAL PAYLAŞIMI

Şirket hisseleri bakımından; kar payı hareketleri, statüsü, hissedarları, bilançosunun tespiti için Ticaret Sicil Müdürlüğünden evlilik tarihi ile boşanma davasının açıldığı tarih arasındaki dönem verileri talep edilebilmelidir.

Yapı Kooperatifleri bakımından ise; Üyelik dönemi ve Ferdi mülkiyet dönemi olarak ayrı ayrı bilirkişice  hesaplama yapılmalıdır.

SONUÇ

Boşanmada mal paylaşımı; gerek yargılamanın ilerleyişi açısından gerekse delillerin toplanması açısından  dikkatle irdelenmesi gereken, birçok hususun bir arada olduğu davalar olduğundan hukuki yardım alınması önem arz etmektedir.

Av. Şirin GÜNGÖR

HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN 0 541 485 92 48