Denetimli serbestlik, hükümlülerin cezasının bir kısmını cezaevi dışında, belirli koşullara uymak kaydıyla çekmesine imkan tanıyan bir uygulamadır. Bu koşullar arasında düzenli olarak adli makamlara görünmek, belirli bir yerde ikamet etmek, belirli mesleklerden uzak durmak ve mağdurla irtibat kurmamak gibi hükümler yer alabilir.
Cinsel suçlarda denetimli serbestlik uygulaması ise hem kamuoyunda hem de hukuk camiasında tartışmalara yol açmaktadır. Tartışmaların temelini oluşturan bazı noktalar şunlardır:
- Tekrar Suç İşleme Riski:Cinsel suçluların tekrar suç işleme riskinin yüksek olduğu savunulmaktadır. Bu nedenle, denetimli serbestlik uygulamasının bu riski artıracağı ve toplum için tehlike oluşturacağı öne sürülmektedir.
- Mağdurların Güvenliği:Denetimli serbestlik uygulamasının mağdurlar üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceği ve onları tekrar travmatize edebileceği ifade edilmektedir.
- Yeterli Denetim:Denetimli serbestlik koşullarının yeterince caydırıcı olmadığı ve hükümlülerin bu koşullara uyma konusunda yeterince denetlenmediği savunulmaktadır.
Denetimli serbestlik uygulamasını savunanlar ise:
- Cezaların Caydırıcılığının Artması:Denetimli serbestlik uygulamasının caydırıcı bir etkiye sahip olduğunu ve potansiyel suçluların bu riski göze alarak suç işlemekten çekineceklerini savunmaktadır.
- Topluma Kazandırma:Denetimli serbestlik uygulamasının hükümlülerin topluma kazandırılmasına yardımcı olacağını ve yeniden suç işleme riskini azaltacağını öne sürmektedir.
Cezaevlerinin Yükümlülüğünün Hafiflemesi: Denetimli serbestlik uygulamasının cezaevlerinin yükünü hafifleteceğini ve bu sayede kamu kaynaklarının daha verimli kullanılacağını savunmaktadır.