Hakim Hangi Durumlarda Boşamaz?

Boşanma, bir çiftin evlilik birliğini sonlandırma kararı almasıyla gerçekleşen bir hukuki süreçtir. Ancak her boşanma davası, bir mahkeme sürecini gerektirir ve hakim, boşanma talebini değerlendirirken belirli hukuki şartlar çerçevesinde hareket eder. Peki, hakim hangi durumlarda boşanma kararını vermez? Yani boşanma davası hangi koşullarda reddedilir? Bu sorunun cevabı, Türk Medeni Kanunu’na, hukuk sistemine ve mevcut koşullara bağlı olarak değişiklik gösterir. Bu yazıda, boşanma davalarında hakim tarafından verilebilecek red kararlarını ve bu durumları detaylı şekilde ele alacağız.

Boşanma Davası Nasıl Açılır?

Öncelikle, boşanma davası açma süreci hakkında kısaca bilgi verelim. Evlilik birliğini sona erdirmek isteyen taraf, “boşanma davası” açmak için mahkemeye başvurur. Türkiye’de boşanma davaları, çekişmeli ve anlaşmalı olmak üzere iki şekilde açılabilir. Anlaşmalı boşanma, tarafların boşanma konusunda tamamen anlaşmaya varıp mahkemeye başvurmasıyla gerçekleşirken, çekişmeli boşanmalarda taraflar arasındaki anlaşmazlıklar daha karmaşık hale gelir.

Hakim Hangi Durumlarda Boşanmayı Reddeder?

Boşanma davası açıldığında hakim, tarafların beyanlarını, sundukları delilleri ve ortaya koydukları gerekçeleri değerlendirir. Ancak her durumda hakim, boşanma kararını veremez. Hakimin boşanmayı reddedebileceği bazı özel durumlar ve hukuki sebepler vardır. Bu durumları şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Boşanma İçin Geçerli Sebeplerin Olmaması

Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma talep edebilmek için bazı hukuki sebeplerin bulunması gerekmektedir. Evliliğin sona ermesi için aşağıdaki durumların mevcut olması gerekir:

  • Zina (Sadakatsizlik): Eşlerden birinin zina yapması, boşanma sebeplerinden biridir.
  • Hayata Kast: Eşlerden birinin diğerine hayatına kast etmesi ya da ciddi şekilde zarar vermesi.
  • Suç İşleme veya Haysiyetsiz Yaşama: Eşlerden birinin suç işlemesi veya toplumda kabul edilemeyecek şekilde bir yaşam tarzı benimsemesi.
  • Terk Etme: Eşlerden birinin uzun süre evliliği terk etmesi ve geri dönmemesi.
  • Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması: Eşler arasında şiddetli geçimsizlik, iletişimsizlik gibi sebeplerle evliliğin sürdürülemez hale gelmesi.

Eğer boşanma talep edilen davada bu tür geçerli sebepler bulunmazsa, hakim boşanma talebini reddedebilir. Örneğin, taraflar arasında geçimsizlik olsa dahi, kanunda belirtilen şartlar yerine gelmeden boşanma kararı alınması mümkün değildir.

Örnek Durum: Ahmet ve Ayşe, evliliklerinde sürekli tartışmalar yaşamaktadır. Ancak, hiçbir eş sadakatsizlik yapmamış, birbirlerine şiddet uygulamamış veya evliliği terk etmemiştir. Sadece “geçimsizlik” nedeniyle boşanma talep edilse de, hakimin karar vermesi için bu geçimsizliğin yeterli bir gerekçe olmayacağı söylenebilir. Bu durumda, hakim boşanmayı reddedebilir.

2. Anlaşmazlıkların Çözülmesi İçin Yeterli Süre Verilmemesi

Türk Medeni Kanunu, özellikle çekişmeli boşanma davalarında hakimden, eşlere boşanmayı düşünmeden önce çözüm yolları aramalarını istemesini talep eder. Eğer taraflar, boşanma davası açmadan önce bir süre birlikte yaşamayı denememişse veya aralarındaki anlaşmazlıkları çözmek için çaba harcamamışlarsa, hakim boşanma davasını reddedebilir.

Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasının önüne geçmek amacıyla hakim, tarafları bir süre için barışmaya teşvik edebilir veya bir arabulucu (aile terapisti veya danışmanı) ile görüşmelerini isteyebilir.

Örnek Durum: Murat ve Elif, birkaç ay boyunca büyük bir anlaşmazlık içindedirler ve Elif boşanma davası açar. Ancak, Murat, Elif’in boşanma kararını acele verdiğini ve birlikte terapi görmeyi ya da başka bir çözüm yolu denemeyi önerir. Hakim, anlaşmazlığın tamamen çözüme kavuşturulmadan boşanma talebini reddedebilir ve taraflara çözüm aramaları için bir süre verir.

3. Evlilik Birliğinin Tamamen Dağılmaması Durumu

Boşanma kararı verilmeden önce, hakim evlilik birliğinin temelinden sarsılma durumunun kesinleşip kesinleşmediğini inceleyecektir. Evlilik birliğinin dağılmadığı, eşlerin hala birlikte yaşamaya devam ettiği, bir arada kalma ve evliliği sürdürme niyeti olduğu durumlarda hakim, boşanma talebini reddedebilir.

Örnek Durum: Esra ve Burak uzun süredir ayrı yaşıyorlardır, fakat boşanmak yerine birlikte yaşamaya karar verirler. Bu durumda, hakim evlilik birliğinin henüz tamamen dağılmadığını ve boşanma talebinin geri çekilebileceğini göz önünde bulundurarak boşanma kararını reddedebilir.

4. Çocukların İlgili Tarafların Hayatını Olumsuz Etkileyecek Durumlar

Boşanma davası sırasında çocukların menfaati, her zaman öncelikli bir konu olmalıdır. Eğer boşanma durumu, çocukların fiziksel veya psikolojik sağlığı üzerinde olumsuz bir etki yapacaksa, hakim boşanmayı reddedebilir. Bu, çocuğun yüksek yararına olan bir durumdur.

Örnek Durum: Zeynep ve Ali, çocukları olan bir çifttir. Boşanma davası açan Zeynep, Ali’nin şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmayı talep etmesine rağmen, çocuklarının yaşadığı travma ve psikolojik etkiler göz önünde bulundurularak hakim, boşanma kararını erteleyebilir ya da reddedebilir.

Sonuç: Hakim Kararını Nasıl Verir?

Hakim, boşanma davalarında tarafların durumunu ve delilleri dikkatle değerlendirir. Türk Medeni Kanunu’nda boşanmayı gerektiren sebepler açıkça belirtilmiş olsa da, boşanma kararının verilmesi için bazen ek değerlendirmeler gerekebilir. Hakim, evlilik birliğinin tamamen sarsılmamış, çözüm önerilerine açık bir durum olup olmadığını ve boşanmanın çocuklar gibi diğer faktörler üzerinde yaratacağı olumsuz etkileri de göz önünde bulundurur.

Eğer boşanma davası açılmadan önce taraflar aralarındaki problemleri çözmek adına yeterli çabayı göstermemişse veya boşanma için hukuki sebepler yetersizse, hakim boşanma davasını reddedebilir. Bu durumda, hakimin amacı, tarafları barıştırmak ve evlilik birliğinin sürdürülebilirliğini sağlamaktır.