HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN 0 541 485 92 48

Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz ve faiz oranı talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. Mahkemece, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken şikayetin süreden reddi isabetsizdir.

YARGITAY 8.Hukuk Dairesi Esas:  2014/14330 Karar: 2014/14291 Karar Tarihi: 07.07.2014

İŞÇİ ALACAKLARINDA FAİZ ORANLARI NELERDİR?

İşçinin alacakları ve tazminat haklarına iki tür faiz uygulanmaktadır.

Bunlar; Yasal faiz ve tevdiata uygulanan en yüksek faizlerdir.

1) Kıdem Tazminatı İçin;

İşçiye (işçinin hayatını kaybetmesi durumunda mirasçısına) iş sözleşmesi sona erdiğinde, çalıştığı süreyle orantılı olarak bir kerede ödenen (işçi taksitle ödemeyi kabul etmediği sürece) tazminata kıdem tazminatı denir. İşçinin kıdem tazminatı alabilmesi için iş yerinde en az 1 yıl çalışmış olması gerekir.

1475 sayılı eski İş Kanunun 14.maddesinin 11. fıkrasında faiz türü şöyle belirtilmiştir:

Kıdem tazminatının zamanında ödenmemesi sebebiyle açılacak davanın sonunda hakim gecikme süresi için, ödenmeyen süreye göre mevduata uygulanan en yüksek faizin ödenmesine hükmeder.

İşçi kıdem tazminatına iş sözleşmesi sona erdiği zaman hak kazanır. Bu nedenle kıdem tazminatında faiz başlangıcı, iş sözleşmesinin sona erdiği tarih ya da işçinin ölüm tarihidir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 09.02.2010 tarihli kararında;

“…Takibe dayanak yapılan ilamda, hükmedilen kıdem tazminatı asıl alacağının akdin feshi tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Buna göre “hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının (tarafların bildirdikleri) bankalardan sorulmak suretiyle Kıdem Tazminatına uygulanacak faiz oranı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre” karar verilmesi gerekir…” (E:2009/21222 K:2010/2528 09.02.2010)

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 17.01.2001 tarihli kararında;

“…Kıdem tazminatına akdin feshi tarihinden faiz yürütülmesi gerektiği halde talebe ve yasaya aykırı şekilde dava tarihinden faize karar verilmesinin hatalı olduğuna hükmettiği görülmektedir…” ( E:2001/321 ve K:2001/283 17.01.2001)Yine Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 30.05.2008 tarihli kararında;

“…Davacının gerçekleşen fark kıdem tazminatı alacağına, iş sözleşmesinin bozulduğu tarihten itibaren en yüksek mevduat faizi yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yasal olmayan nedenle faiz isteminin reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…”(E:2007/21521 K:2008/13028 30.05.2008)

2) Ücret Alacağı İçin;

4857 sayılı kanuna göre “Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.” (İK. m.34)

Maddede belirtilen ücret esasen geniş anlamda ücret kavramını yansıtmaktadır bununla beraber ek olarak ikramiye, prim, hafta tatili, bayram ve genel tatili de kapsadığı açıktır.

Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir veya birkaç aylık ya da bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Vade en uzun 1 yıl olarak yapılabilir. En yüksek faiz oranı da bir yıllık tevdiata uygulanır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, işverenin temerrüde düşürüldüğü zamanda bankalarca bir yıllık tevdiata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanacaktır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 01.11.2011 tarihli kararına değinmek gerekir;

“…4857 sayılı İş Kanununun çeşitli hükümlerinde faiz konusunda düzenlemelere yer verilmiştir. Anılan yasanın 34. Maddesinde gününde ödenmeyen ücretler için en yüksek mevduat faizinin uygulanacağı hükmü bulunmaktadır. Maddede sözü edilen ücret, geniş anlamda ücret olup çalışma karşılığı ücretler, ikramiye, prim, iestiyon ve benzeri ödemelerin yanı sıra çalışma, hafta tatiliyle bayram ve genel tatil ücretleri de bu kapsama dahildir. Ücret alacağı bakımından faize hak kazanmak için kural olarak işveren temerrüde düşürülmelidir. Ancak bireysel ya da toplu iş sözleşmesinde açıkça bir ödeme günü kararlaştırılmış ise belirlenen ödeme tarihi sonrasında faiz işlemeye başlar. Ücret alacağı için özel banka-kamu bankası ayrımı yapılmaksızın mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının belirlenmesi gerekir…“ (E:2010/18973 K:2011/42052)

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 11.03.2014 tarihli kararında ise;

“…Mahkemece, fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarında yasal faiz uygulanmasına hükmedilmiştir. Her ne kadar dava dilekçesinde anılan alacaklara yasal faiz uygulanması talep edilmiş ise de, yasal faiz ifadesinden anlaşılması gereken 4857 sayılı İş Kanununun 34. maddesinde düzenlendiği üzere, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıdır. Anılan nedenle fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına, mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi hatalıdır. Yukarıda yazılı sebeplerden eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir…” (E:2013/6697 K:2014/5605 11.03.2014)

3) İşe İade Davası Sonucu Boşta Geçen Süre Ücreti İçin;

İşe iade davasının kazanıldığı takdirde bu davanın sonucu ile beraber en çok 4 aya kadar boşta geçen süre ücretinin tespitine karar verilme imkanı doğmaktadır. Boşta geçen süre ücreti hakkından yararlanılabilmesi için işçinin ilk önce işverene, işe iade başvurusunda bulunması koşulu öngörülmüştür. Bu başvurudan sonra boşta geçen süre ücreti muaccel olur ve ödenmemesi durumunda faiz bu tarihten itibaren başlar. Boşta geçen süre ücretine mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanır.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 18.03.2009 tarihli kararında:

“…Boşta geçen süreye ait 4 aya kadar ücret ve diğer haklar için ise, feshi izleyen dönem ücretlerine göre hesaplama yapılmalıdır. Sözü edilen alacak işçinin işe iade için başvurduğu anda muaccel olur. İşe iade davası ile tespit edilen en çok 4 aya kadar boşta geçen süreye ait ücret ve diğer haklar için de 4857 sayılı İş Kanunu’nun 34. maddesinde sözü edilen özel faiz türü uygulanmalıdır…” ( E: 2007/38730 K: 2009/7345 18.03.2009 )

Av. DİLAN ECEM CEYLAN

HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN 0 541 485 92 48