HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48
EVLİLİK SÖZLEŞMESİ HAKKINDA
- Evlilik birliği kurulmadan önce ve/veya devam ederken eşlerin, sahip oldukları malvarlığı üzerindeki hak ve yükümlülükleri ile evlilik son bulduğunda bu değerler üzerindeki tasarrufları düzenleyen kurallar bütünü mal rejimi olarak ifade edilebilir
- İradi temsilci tayin etmek; bir şahsa vekalet vermek, avukat tutmak suretiyle vekaleten/ temsilen mal rejimi sözleşmesi yapılamaz. Küçük ya da kısıtlının yasal temsilcisi de, onlar adına ve hesabına böyle bir sözleşmeyi kendisi imzalayamaz.
- Mal rejimi sözleşmesi, evlenmeden önce veya sonra noterde düzenleme ya da onaylama şeklinde yapılabilir.
- Evlenme başvurusu esnasında hangi mal rejiminin seçildiğine ilişkin resmî memura yazılı bildirimde bulunmak da mümkündür
- Mal rejimi sözleşmesi, rejim sona ermeden akdedilmelidir.
Mal Rejiminin Sona Erdiği Haller
-Eşlerden birinin ölümü halinde
-Eşlerin farklı bir mal rejimini seçmesi halinde
-Boşanma veya evlenmenin iptali halinde
-Hakim tarafından mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi halinde
- Mal rejimi sözleşmesi için kabul edilen şekil şartı, geçerlilik şartıdır. Belirli şekil gerçekleşmiş olmazsa, bu konuda yapılan hukuki işlem hiç bir hukuki sonuç doğurmaz. Eşlerin bu konuda ihtilaf çıkarmamış olmaları da sonucu değiştirmez.
- Nişanlılar yani evlenmeye karar verdiği için hazırlık yapanlar, evlenmek için evlendirme memurluğuna başvurarak bazı belgeleri vermek zorundadır. İşte bu işlem sırasında, müstakbel eşlerin, hazırladıkları (mal rejimi seçimine) ilişkin yazılı belgeyi evlendirme memuruna vermeleri mümkündür. Evlenme sonrası için bu sözleşmeyi geçerli hale getirebilirler.
- Evlendirme memuru, noterler gibi, mal rejimi sözleşmesi yapma, tanzim etme, onaylama yetkisine sahip değildir. Evlendirme memuru, sadece (hangi mal rejiminin seçildiğine ) dair yazılı belgeyi almalıdır. Bu belgenin altında mutlaka, müstakbel eşlerin ve gerek varsa yasal temsilcilerinin de imzası olmalıdır.
- Nişanlılar, yasaya uygun olarak seçtikleri mal rejiminin (tip sözleşmesini) imzalayıp sunabilecekleri gibi, yalnızca sözleşmenin maddelerini yazmadan, hangi mal rejimini seçtiklerini yazılı olarak bildirebilirler.
- Mal rejimi sözleşmesinde şekil şartı geçerlilik koşulu olduğu için, evlendirme memuruna vermek üzere, hatta memurluğa hitaben yazılmış yazı her hangi bir sebeple memurluğa verilememişse, bu belgenin evlenme sonrasında, seçilmiş mal rejimi bakımından geçerli bir belge olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
- Mal rejimi sözleşmelerini yapma yetkisi asıl olarak noterlere verilmiştir. Evlendirme memurları sadece, yazılı beyanı alıp kabul etme yetkilisidir.
- Yani, nişanlı ya da evliler, ikametgahlarına bakılmaksızın, her yerdeki noterlikte mal rejimi sözleşmesi yapabilirler.
- Yurt dışındaki konsoloslar noterlik hizmeti vermeye yetkili olduğu için, eşler, yurt dışında bulunduklarında oradaki konsoloslukta da böyle bir hizmeti talep edebilirler.
- TMK nun 205 inci maddesi sözleşmenin (taraflarca imzalanacağını) hüküm altına almıştır. İradi temsilci tayin etmek; bir şahsa vekalet vermek, avukat tutmak suretiyle vekaleten/ temsilen mal rejimi sözleşmesi yapılamaz.
- Eşlerin seçmiş olduğu mal rejimi için yasa koyucunun kabul ettiği ana tipin ne olduğu; hangi durumda ne gibi hukuki sonuçlar doğacağı her mal rejimi bölümünde ayrı ayrı gösterilmiştir. Bu sebeple, eşlerin, seçtikleri mal rejimine bağlı her hususu ayrı ayrı sözleşmede tekrarlamalarına gerek yoktur. Bu hali ile eşlerin, yaptıkları sözleşme ile aralarında hangi mal rejiminin geçerli olacağını başlık olarak belirtmeleri, yasal düzenlemede gösterilen durumlarla ilgili her konuyu ayrı ayrı sözleşmede açıklamadan bir sözleşme yapmaları mümkündür
TÜM MAL REJİMİ SÖZLEŞMELERİ İLE İLGİLİ GEÇERLİ OLABİLECEK TİPTEN FARKLI SÖZLEŞME
- Eşler aralarında yapacakları mal rejimi sözleşmesinin belirli müddet için geçerli olacağını kabul edebilirler. Evliliğin başında edinilmiş mala katılma rejimi sözleşmesi yapılmış ya da belirleme yapılmadığı için yasal rejim olarak bu rejim işlerlik kazanmışsa; daha sonra yapacakları sözleşme ile, seçilmiş mal rejimlerinden birinin belirli bir süre geçerli olacağını kabul edebilirler.
- Eğer eşler, belirledikleri sürenin sonunda hangi mal rejiminin geçerli hale geleceğini belirlememişlerse, o taktirde, yasal mal rejimi (edinilmiş mallara katılma rejimi) devreye girer.
- Eğer, saptadıkları sürenin sonunda, seçtikleri ve geçerli olmasını istedikleri her hangi bir mal rejiminin adını belirler ya da onunla ilgili özel düzenlemeyi yaparlarsa, o rejim işlerlik kazanır.
- Bunun gibi, eşler ilk yapacakları mal rejimi sözleşmesi ya da değişikliği ile hangi tarihler arasında hangi mal rejiminin geçerli olabileceğini belirleyebilirler. Buna uygulamada (kademeli sözleşme) denilmektedir. Böylece eşler, peş peşe hangi mal rejimi sözleşmesinin uygulanacağını serbest iradeleri ile belirlemiş olurlar.
- Mal rejimi hükümleri içinde veya diğer bir yasal düzenlemede şarta bağlı sözleşme yapma engeli bulunmamaktadır. Buna karşılık taşınmaz mülkiyetinin devrine ilişkin sözleşmelerin şarta bağlı olarak yapılması mümkün değildir. Tapuda, ( … şu şartlar yerine geldiğinde, bu taşınmazın maliki..alıcı …x olacaktır) şeklinde bir sözleşme yapılamaz. (Tapu Sicil Tüzüğü 11 mad.)
- Edinilmiş mallara katılma rejiminde, malların niteliklerinin korunması esastır.
- Bu sebeple, eşler aralarında yapacakları bir sözleşme ile her hangi bir kişisel malı edinilmiş mal; edinilmiş mal olan bir malı da kişisel mal haline getiremezler. Ancak, buna getirilen sınırlama, yine yasada açıkça belirtilmiştir. TMK nun 221 inci maddesi ile bir kısım malların ve gelirlerin edinilmiş mal olması gerektiği halde, kişisel mal olması kabul edilmiştir. Yeter ki, eşler bu hususta anlaşmış ve sözleşme ile bu hususu düzenlemiş olsun.
- Böylece yasa koyucu, sınırlı sayıda mal ve gelir için, edinilmiş mal olmaları gerektiği halde, onların kişisel mal olmasını kabul etmiştir. Bu durum edinilmiş malların miktarını azalttığı, malik olmayan eşin katılma alacağını küçülttüğü için, bu nevi sözleşmeler kişisel malları arttıran sözleşmeler olarak bilinmektedir.
- Meslek icra ederek veyahut işletme faaliyeti göstermek suretiyle ailenin maddi imkanlarını temin eden eş, bunları yaparken, o işi ancak belirli malları bir araya getirmek suretiyle, bunu yapabilir. Avukatın oluşturduğu kütüphanesi, bilgisayar sistemi; taksişoförü olarak görev üstlenen kocanın taşıma işi için satın aldığı taksi, taksisine tahsis ettirdiği plaka; lokantacının sahip olduğu, kap-kacak, buzdolabı; fabrika işletenin alet edavatları gibi mallar bir mesleğe ya da işletmeye özgülenen, ona yarayan, onlarla işlerin yapılabildiği varlıklardır. İsviçre’de belirtilen varlıkların bütünlüğünün korunması; boşanma halinde bunların dağılmaması, ölüm halinde sağ kalan meslek sahibinin zorlanmadan işine devam edebilmesi sebebiyle yaratılacak kolaylık karı kocanın daha rahat çalışmasını sağlayacaktır.
- Böylece, evlenme sonrasında bu işlerin yürütülebilmesi için EM veya KM olan varlıklardan bu özgülenmiş mallar temin edilmiş olabilir. Eğer, bu mallar zaten KM olan para ile alınmışsa, KM yerine geçen mal da KM olacağı için; değerlendirme konusu içinde kalan malın belirtilen hükümden istifadesi söz konusu olmaz.
- Eğer mesleğin icrasına tahsis edilen mallar EM olan para ile alınmış ise, o taktirde; sözleşme ile meslek icrasına tahsis edilen mallar EM iken, KM haline dönüşmüş olur. İşte yasa hükmü bu nevi mallar bakımından uygulama alanı bulacaktır. İşte böylece, mesleğin icrasına, işletmenin faaliyetine tahsis edilen mallar KM olarak, EMKR sona erdiğinde, tasfiye dışı kalır. Malik olmayan eş, bu mallarda ancak miras sebebiyle hak sahibi olabilir. Edinilmiş maldan temin edildiği gerekçesiyle, bunlarda katılma hakkı talebinde bulunulamaz. Çünkü, mal, eşler arası özel sözleşme düzenlemesi ile KM haline gelmiştir.
- Ölüm halinde ise, meslek sahibi eş sağ kalırsa; belirtilen KM sayılan mallar hukuki statülerini korur. Meslek sahibi olan eş ölmüşse, onun mirasçıları, sağ kalan eşe ayrıca katılma hakkı ödemek durumunda kalmadan, mirasçı olarak bu maldan daha geniş bir şekilde istifade ederler.
- Bu gibi durumlarda; sağ kalan eş bu mallarda katılma hakkı sahibi olmadığı için, kendisine bu varlık sebebiyle daha az ekonomik pay düşer.
- Bu yasal düzenleme yapılırken, kaynak yasa hükmü geniş yorumlamaya müsait bir şekilde tercüme edilmiştir. Bu sebeple, meslek sahibinin çalışması, işletme sahibinin emeği nedeniyle elde ettiği gelirin de bu şekilde KM olmasına imkan verebilecek şekilde çeviri yapılmıştır. Oysa ki, yasa hükmünün amacı, mesleğin icrası ya da işletmenin faaliyeti için gerekli malların bütünlüğünü korumaktır. Avukatın ücret gelirini, taksi şoförünün çalışma ile elde ettiği parayı korumaya almak söz konusu olmamalıdır. Aksi taktirde, yasa hükmü ile emekle elde edilen varlığın EM olması kuralı çiğnenmiş olur.
HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48