Ön ödemeli konut sözleşmesi TKHK 40. Maddesindeki tanımda konut amaçlı taşınmazın satış bedelinin önceden peşin veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazın tüketiciye devrini veya teslim edilmesini üstlenilen sözleşmedir. Burda önce taksitlerle veya peşin para ödenmesi söz konusu olucaktır, konutun teslimi daha sonra yapılacaktır. Konut o sırada teslim ediliyorsa, ön ödemeli konut satış sözleşmesi söz konusu olmayacaktır. Konuttan kastedilen türk medeni kanunu 704’te sayılan tapu kütüğüne kayıtlı kat mülkiyetine konu bağımsız bölümleri ile kat irtifakı kurulmuş olan henüz kat mülkiyeti kurulmamış olan bölümleri anlaşılmaktadır. Yani yapı halindeki veya tamamlanmış taşınmazın kat mülkiyetine konu bağımsız bölümleri veya kat mülkiyeti kurulmadan önce kurulmuş kat irtifakı hakkına ilişkin devirler söz konusu olmaktadır. Bunlarında konut amaçlı olması gerekir, konut amaçlı olmazsa bunlar ön ödemli konut sözleşmesi olarak değerlendirilmezler. Bunun yanısıra tatil amaçlı konutlarda ön ödemeki konut satışı konusunu oluşturabilmektedirler. Bunlar üzerinde kat irtifakı kurulmuş arazi üzerinde yapılmış veya yapılmaktaysa veya üzerlerinde kat irtifakı kurulmuşsa söz konusu olabilecektir. Ön ödemeli konut sözleşmesinin yapılabilmesi için kanun her şeyden önce binaların yapı ruhsatının alınmış olması şartını getirmiştir. Satış sözleşmesinin zorunlu içeriği ön ödemeli konut satış sözleşmesi hakkında yönetmeliğin 7. Maddede düzenlenmiştir. Sözleşmenin içeriğin nasıl olması gerektiği gösterilmiştir. Sözleşmenin TKHK 41/2 de şekli bakımından nasıl yapılması gerektiği yani geçerliliği düzenlenmiştir. Kanun şekil şartı öngörmüştür. Bunun içinde ön ödemeli konut satışının tapu siciline tescil zorunluluğu getirmiştir. Tescil öncesi sözleşmenin resmi yazılı şekilde tapuda yapılması gerekir. İrtifak hakkının devrine ilişkin sözleşme yapılmışsa onunda resmi şekilde tapuda yapılması ve sonra tescil edilmesi gerekir.
Bunların yanısıra hem satış vaadi sözleşmelerinin hemde kat irtifakı devri sözleşmelerinin noterde yapılması yeterli görülmüştür. Satıcı, şekle uygun yapılmadan sözleşmenin tüketici aleyhine olucak şekilde ileri süremeyecektir.
Tüketici adi yazılı sözleşme şekle aykırılığı ve sebepsiz zenginleşmeye göre iade isteyebilir. Tescil ifadeye göre istenebilecektir. Satıcı şekle aykırılığı ileri süremese de tüketici ileri sürebilmelidir. Satıcı, geçerli bir sözleşme yapılmış olmadıkça tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasını veya tüketiciyi borç altına sokan herhangi bir belge vermesini isteyemez. Resmi sekilde yapılmış kat irtifakı yada kat irtifakı devrine ilişkin sözleşmenin yapılması gerekicektir. Tüketici on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin ön ödemeli konut satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Cayma hakkının kullanılmasıyla sözleşme ilişkisi geçmişe etkili olarak ortadan kalkmaktadır. Cayma hakkı teknik hukuk anlamında İsviçre hukukundaki hakim görüşe göre kabul beyanın geri alınmasıdır. Bildirim sözlüde yapılabilir ama sözlü yapıldığı takdirde cayma hakkının ispatı güçlülük arz edebilir. Ön ödemeli konut satışları yönetmeliğinde bildirimin noter tarafından yapılması yeterli olduğu ifade edilmiştir. Yol göstericidir. Tüketiciye sen böyle yaparsan ispatın kolaylaşır denmiştir. Her nasılsa bedel ödenmişse tüketici edimlerini iade edicektir. Tüketici edimleri olan; resmi sekilde yapılan tesciller, kat irtifakı ve taşınmazın kat mülkiyetine ilişkin devrin geri iadesi gerekecektir. Eğer edimler yapılmazsa, satıcı bunları mahkemeden yapılan tescilin hukuki sebebinin kalmadığı ve kendi adına yapılmasını isteyebilecektir. Bu noktada harç ödemesinin kimin tarafından yapılacağı sorunu doğacaktır. Bu sorunla karşılaşmanın en uygun yolu satış vaadi sözleşmesi yapılmasıdır. Uygulamada konut yapan şirketler, sözleşmeyi adi yazılı şekilde yapmak istemiştirler. Tüketici elinde sadece adi yazılı belge ile kalıyor. Taşınmazın kısmen veya tamamen bağlı krediyle alınması durumunda bağlı kredi sözleşmesi, sözleşmenin kurulduğu tarihte hüküm doğurmak üzere cayma hakkı süresi sonunda yürürlüğe girer. Konut finansmanı kuruluşu cayma hakkı süresi içinde tüketiciden faiz, komisyon, yasal yükümlülük ve benzeri isimler altında hiç bir masraf talep edemeyecektir.