Borçlunun, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla yaptığı tasarrufların iptal edilmesi için açılan dava türüne tasarrufun iptali davası denir. İcra İflas Kanunu’nun 277 ila 284. maddeleri arasında düzenlenen bu dava, alacaklıların haklarını korumak ve borçluların alacaklılarından mal kaçırma girişimlerini önlemek için önemli bir araçtır.

Dava Şartları:

Tasarrufun iptali davasının açılabilmesi için aşağıdaki şartların cumulatively (birlikte) gerçekleşmesi gerekir:

  • Davacının davalı borçluda gerçek bir alacağının bulunması: Dava açan alacaklının, borçluya karşı geçerli ve icra edilebilir bir alacağa sahip olması gerekir. Bu alacak, ticari bir alacak, kira bedeli, tazminat alacağı veya herhangi bir borç türü olabilir.
  • Geçerli bir icra takibinin olması: Alacaklının, borçluya karşı icra takibi başlatmış ve bu takipten bir sonuç alamamış olması gerekir. İcra takibinin kesinleşmiş ve borçlunun borcunu ödemediği teyit edilmiş olması şarttır.
  • İptal konusu tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmış olması: Borçlunun mal kaçırmak amacıyla yaptığı tasarrufun, borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekir. Borcun doğum tarihi, alacağın kaynağına göre değişir. Örneğin, bir ticari alacak için borcun doğum tarihi, fatura tarihidir.
  • Tasarrufun malvarlığını azaltması: Borçlunun yaptığı tasarrufun, alacaklıların alacağını tahsil etme imkanlarını önemli ölçüde azaltması gerekir. Bu durum, tasarrufun kapsamı ve alacağın miktarına göre değerlendirilir.
  • Tasarrufun hileli olması: Borçlunun yaptığı tasarrufun, alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla hileli bir şekilde yapılmış olması gerekir. Hile, borçlunun tasarrufu gerçekte yapmadığı veya tasarrufun gerçek değerinin altında gösterildiği anlamına gelir.