HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN 0 541 485 92 48
Velayet ve Mahkeme Kararları
TMK’nın 336. maddesine göre velayet hakkı, anne veya babanın ölümünden sağ kurtulan eşe aittir. Bu geçiş kendiliğinden olur, mahkeme kararına gerek yoktur. Devamsızlık kuralları burada da benzetme yoluyla uygulanır. Türk Medeni Kanunu’nun 404. maddesinin 1. fıkrası “Vesayet altında olmayan her küçük çocuk vesayet altına alınır.” hükmünü yönetir. Boşanma davasında velayeti alan eski eşin ölümü halinde çocukların velayeti sağ kalan eşe kendiliğinden geçmez. Nitekim boşanma nedeniyle artık evlilik birliği de kalmamıştır. Bu durumda yani eski eşin ölümü halinde çocuklar için bir vasi tayin edilmesi gerekir. Bu durumda çocuğun velayeti geçersizdir. Yapılacak işlem çocuğa bir vasi tayin etmektir. Sağ kalan eş, çocuklarının velayetini istiyorsa, ayrı bir velayet davası açmalı ve bu talebini beyan etmelidir.
Karar Vermeye Dayalı Unsurlar

Çocuğun velayeti konusunda takdir yetkisi verilen hakimler, çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda karar verirken çocuğun menfaatlerini ana unsur olarak görmektedir. Hakimler tarafından çocuğun menfaatleri değerlendirilirken hangi ebeveynin çocuğa daha iyi bir gelecek sağlayacağı, çocuğun kimi tercih edeceği veya çocuğun ihtiyaçlarını kimin daha iyi karşılayacağı gibi unsurlar göz önünde bulundurularak değerlendirmeler yapılır. Hâkim tarafından velayetin kime verileceğine karar verirken dikkate alınması gereken bir diğer faktör de çocuğun yaşıdır. Çünkü halen anne bakımına muhtaç bir çocuğu anneden alıp babaya vermek, çocuğun sağlığı ve kişisel gelişimi açısından çocuğa büyük zararlar verebilir. Bu nedenle, küçük çocuğun velayetinin kime verileceği konusunda toplumda genel kanaat, çocuğun bu dönemde daha fazla anne şefkatine ihtiyacı olduğu yönündedir.
Stj. Av. Elif Nur Akyol
HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN 0 541 485 92 48