Yargıtay uygulamasında, davalı adına kayıtlı olmasa dahi davalı eş tarafından üçüncü kişi adına kayıtlı malvarlığı için ödeme yapılması ve bu malvarlığının kayden olmasa dahi davalıya ait bir malvarlığı olduğunun anlaşılması halinde, edinilmiş olarak tasfiye hesabı yapılmaktadır.

Üçüncü kişi adına kayıtlı olan malvarlığının doğrudan tasfiyeye dahil edilmesi yerine, üçüncü kişiye verilen bedelin bağış olarak değerlendirilmesi ve mirastaki tenkis hükümlerinin kıyasen uygulanması mümkündür.

«Her ne kadar jeep … adına kayıtlı ise de, dosya arasında bulunan banka hesap ekstrelerine ve belgelerine göre … şubesinde davalı … adına bulunan hesaptan 60.000,00 Euro kredinin kullanıldığı, toplam 30 ay vadeli kredinin aylık ödemesinin 1883 Euro olarak belirlendiği, boşanma davasının açıldığı ve eşler arasındaki mal rejiminin sona erdiği 13.06.2005 tarihine kadar (03.02.2005 ile 06.06.2005 tarihleri arasında) toplam 5 taksitin ödendiği, taksitler halinde ödenen toplam miktarın 16.232,41 TL olduğu, böylece Hüseyin tarafından alınan jeep için edinilen mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde ödenen bu paranın edinilmiş mal olarak kabul edilmesi gerektiği, hesaplamada da bu miktarın göz önünde bulundurulduğu, jeepinde edinilmiş mal olması nedeniyle belirlenen miktarın yarısının davacının katılma alacağı olarak hüküm altına alındığı, bu konuda kanuna aykırı bir durumun olmadığı belirlenmiştir.» Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 23.05.2013 T., 2012/11340 E., 2013/7775 K

Davalının Karşı Davasının Bulunmaması

Eşlerden birinin açtığı mal rejiminden kaynaklanan alacağa ilişkin davada, davalı durumundaki diğer eşin en azından takas mahsup talebinde bulunması halinde, külli tasfiye yapılmalıdır.

«…….diğer yandan 08.12.2005 tarihinde davacı Ş.. G.. adına evlilik içinde edinildiği anlaşılan … plakalı aracın da Nazan vekili tarafından savunma olarak getirilmesi ve külli tasfiyenin söz konusu olması, TMK’nun 236/1-son cümlesine göre takas def’i emir niteliğinde olup, istekle bağlılık ilkesi ile harçsız dava açılamaz kuralına takılmadan isteğin (takas defi’nin) değerlendirilmesi görüşünün Dairece benimsenmesi sebebiyle Nazan lehine katılma alacağı doğup doğmayacağının tesbit edilerek hesaplamada gözetilerek takas ve mahsubun da değerlendirilmesi, bu konudaki görüşün ortaya konulması (TMK. m. 236/1 son cümle), sonucunda işin esasına ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bağış nedeniyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.» Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 21.01.2014 T., 2013/18048 E., 2014/778 K.