HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN 0 541 485 92 48

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇU TCK m.116

Türk Ceza Kanunu’nun 116.maddesinde düzenlenen konut dokunulmazlığı (haneye teşebbüs) suçunun konusu konut veya konut eklentisidir. Ceza hukukuna göre konut, kişilerin devamlı veya geçici olarak barınma ihtiyaçlarını gidermek amacıyla bulundukları yerdir. Bu suçun kanunda düzenlenmesi ile koruması amaçlanan hukuki değer ise kişi hürriyetidir.

KONUT DOKUNULMAZLIĞI İHLALİ SUÇUNDA RIZANIN ETKİSİ

Konut dokunulmazlığının ihlali suçu seçimlik hareketli bir suç olup iki şekilde işlenebilir:

  • Rızaya aykırı olarak bir kimsenin konutuna girmek
  • Rıza ile girilen bir yerden rıza hilafına çıkmamak

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ SUÇUNDA CEZA MİKTARI

Konut dokunulmazlığının ihlali suçunu işleyen haneye teşebbüs eden kimse mağdurun şikayeti üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHALİLİ SUÇUNDA CEZAYI ARTTIRAN NEDENLER

Bu suçun tehdit ile veya silah ile işlenmesi, gece vakti işlenmesi daha fazla cezayı gerektiren nitelikli halini oluşturur ve bu durumda fail hakkında 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun açık bir rızaya gerek duyulmaksızın girilmesi mutat olan yerler dışında kalan işyerleri ve eklentilerine karşı işlenmesi daha az cezayı gerektiren bir nitelikli haldir ve mağdurun şikayeti üzerine 6 aydan 1 yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur. Avukatlık bürosuna ve özel muayenehaneye rıza hilafına girilmesi bu suçun daha az cezayı gerektiren haline örnek gösterilebilir. Konutun bir kısmının iş yeri olarak tahsis edilmesi durumunda ise nitelikli halden değil suçun temel şeklinden ceza verilir.

KONUTTA BİRDEN FAZLA KİŞİNİN YAŞAMASININ SUÇA ETKİSİ

Evlilik birliğinde aile bireylerinden ya da konutun veya işyerinin birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda, bu kişilerden birinin rızasının olması hukuka aykırılık unsurunu ortadan kaldırır. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir. Yargıtay’a göre meşru amaç hukuka aykırı olmamalı ve diğer hak sahipleri açısından da kabul edilebilir olmalıdır. Ayrıca rızanın hukuka aykırılık unsurunu ortadan kaldırabilmesi için tehdit ya da hile ile sakatlanmamış olması gerekir.

Stj. Av. Rumeysa Özge Uzkan