HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48

ÖLÜME BAĞLI TASARRUFLARIN İPTALİ DAVASI

 İptal davası I. Sebepleri

Madde 557- Aşağıdaki sebeplerle ölüme bağlı bir tasarrufun iptali için dava açılabilir:

  1. Tasarruf mirasbırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
  2. Tasarruf yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
  3.  Tasarrufun içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise,
  4.  Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa.

Ölüme bağlı tasarruflar, mirasbırakanın ölümünden sonra hüküm ve sonuç doğurmak üzere, mirasbırakanın son arzularını içeren hukuki işlemlerdir. Ölüme bağlı tasarruflar, yapıldıkları anda değil mirasbırakanın ölümü ile birlikte hukuki sonuçlarını doğururlar.

Ölüme bağlı tasarrufların iptali davası ancak mirasbırakanın ölümünden sonra açılabilir. Türk Medeni Kanunu’nun 557.maddesine göre mirasbırakanın ehliyetsizliği, yanılma, aldatma veya korkutma ile mirasbırakanın iradesinin sakatlanması, tasarrufun içeriğinin bağlandığı koşul ve yüklemelerin hukuka veya ahlaka aykırı olması ya da ölüme bağlı tasarrufun kanunda öngörülen şekil koşullarına uyulmadan yapılması halinde ölüme bağlı tasarrufun iptali istenebilir.

Ölüme bağlı tasarrufların yokluğu, kesin hükümsüzlüğü ya da hükümden düşmesi hallerinde süreye bağlı olmayan bir menfi tespit davası açılabilir. Hakim, önüne gelen uyuşmazlıkta bu hususları re’sen göz önüne almak durumundadır. Hakimin burada vereceği karar bildirici nitelikte bir hüküm olacaktır.

Yokluk, ölüme bağlı tasaruflarda kurucu unsur olan mirasbırakanın irade beyanının bulunmadığı hallerde karşımıza çıkmaktadır. Mirasbırakanın, hukuki sonuç doğurmaya yönelik bir iradesinin bulunmadığı ya da doğrudan doğruya fiziksel zorlama altında, hipnotize edilmiş bir şekilde beyanda bulunduğu durumlarda hukuki işlem iradesinin söz konusu olmadığından iptal davası açmaya gerek yoktur, burada yokluk söz konusudur. Menfi tespit davası ile, süreye bağlı olmadan yokluk tespit edilebilir.

İptal Edilebilir mi ?

Animus testandi unsurunun yokluğundan temsil yasağına aykırı hallerde de bahsedilebilir. Kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olan ölüme bağlı tasarrufta bulunma ve içeriğini belirleme hakkı üçüncü kişiye bırakılabilir mi? Dediğimiz gibi, ölüme bağlı tasarrufta bulunma ve içeriğini belirleme hakkı, kişiye sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın kullanımının üçüncü kişilere bırakılması durumunda ölüme bağlı tasarrufların yokluğu söz konusu olur. Öğretide bazı görüşler, temsil yasağına aykırılık halinde de iptal edilebilirlik yaptırımının uygulanması gerektiğini savunmaktadır.

Ölüme bağlı tasarrufun konusunun baştan itibaren imkansız olması durumunda, eğer bir kaim değer ortaya çıkmışsa vasiyetnamenin ayakta tutulması gerektiği söylenerek kesin hükümsüzlük yaptırımı uygulanmamalıdır.

TMK m.515’de ölüme bağlı tasarrufun anlamsız ve yalnızca başkasını rahatsız edici koşul ve yüklemeler içermesi hali düzenlenmiştir. Burada da iptale gerek olmaksızın kesin hükümsüzlük söz konusudur. Burada, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarruf yapma iradesi mevcuttur fakat yalnızca başkalarını rahatsız edici kayıtların iptal davasına konu edilmeden kesin hükümsüz sayılmasını kanun koyucu arzu etmiş ve bu yönde bir düzenleme getirmiştir.

Ölüme bağlı tasarrufun iptali davası, davacının iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içerisinde açılmalıdır. Dava açılmadığı takdirde, tasarruf geçerli hale gelecektir. Vakıf kurma iradesinin ölüme bağlı tasarruf ile açıklanması ve bu tasarrufun hukuka ve ahlaka aykırı olması durumunda süresinde iptal davasının açılmaması durumunda vakfın tesciline karar verecek olan hakimin bu talebi reddetmesi gerekmektedir.

Mirasbırakanın irade sakatlığını, ölmeden önce öğrenmesi durumunda ne olacağı da Türk Medeni Kanunu’nun 504.maddesinde düzenlenmiştir. Mirasbırakan, tasarruftan dönme imkanı varken bu hakkını kullanmamışsa, mirasbırakanın ölümüyle birlikte mirasçıların iptal davası açma hakkı da ortadan kalkmış olmaktadır.

İrade sakatlığı Madde 504- Mirasbırakanın yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama etkisi altında yaptığı ölüme bağlı tasarruf geçersizdir. Ancak, mirasbırakan yanıldığını veya aldatıldığını öğrendiği ya da korkutma veya zorlamanın etkisinden kurtulduğu günden başlayarak bir yıl içinde tasarruftan dönmediği takdirde tasarruf geçerli sayılır.

Ölüme bağlı tasarrufta kişinin veya şeyin belirtilmesinde açık yanılma hâlinde mirasbırakanın gerçek arzusu kesin olarak tespit edilebilirse, tasarruf bu arzuya göre düzeltilir. 

            Ölüme bağlı tasarrufların iptali davası, tümünün veya bir kısmının iptaline ilişkin olabilir. Ölüme bağlı tasarrufların bir kısmının iptali istenecekse kalan kısımlar geçerliliğini koruyacaktır. Türk Borçlar Kanununun 27.maddesinin 2.fıkrasının kıyasen uygulanması ile iptal edilen tasarruflar ile kalan tasarruflar arasında sıkı bir bağ var ise tüm ölüme bağlı tasarrufların iptaline karar verilmesi gerekir.

Stj. Av. Rumeysa Özge Uzkan

HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48