HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN 0 541 485 92 48

Ortak velayet

ortak (ortak) velayet; En geniş anlamıyla anne ve babanın velayeti eşit yetki ve uzlaşı ile kullanmasıdır. Müşterek velayetin özü, anne ve babanın çocukla ilgili önemli konularda birlikte karar vermeleridir. Örneğin; Çocuğun hangi okula gideceği, hangi şehirde ve ülkede ikamet edeceği, meslek seçiminde veya dini inanç açısından nasıl yönlendirileceği gibi çocuk için önemli olan konularda velilerle ortak karar almaları gerekir. , hastalandığında kendisine hangi tıbbi tedavinin uygulanacağı. Boşanma durumunda ortak velayeti düzenleyen Uluslararası Sözleşmeler vardır. İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’ye Ek 7 No’lu Protokol 1.8.2016 tarihinde yürürlüğe girmiş ve iç hukukumuza girmiştir. Protokolün 5. maddesine göre, “Eşler birbirleriyle ve çocukları ile olan ilişkilerinde, evlilik sırasında ve evliliğin sona ermesi halinde özel hukuka göre hak ve sorumluluklar bakımından eşittir.” Evliliğin sona ermesi halinde eşlerin çocukları ile ilişkilerinde hak ve sorumluluklar bakımından eşit olduğunu belirten Protokolün 5. boşanma durumunda ortak velayet.
Türkiye Cumhuriyeti’nin taraf olduğu Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’de, mahkemeler tarafından yürütülen ve çocukları ilgilendiren tüm faaliyetlerde “çocuğun yüksek yararının” esas alınacağı belirtilmektedir. (mad. 3 f. 1). Sözleşmede, çocuğun mümkün olduğu ölçüde ebeveynleri tarafından bakılma hakkına sahip olduğu da belirtilmiştir (madde 7 f. 1). Öte yandan Sözleşme’de, taraf devletlerin, çocuğun yetiştirilmesinde ebeveynlerin ortak sorumluluğu olduğu ilkesinin tanınması için her türlü çabayı gösterecekleri belirtilmektedir (mad. 18 f. 1). Bu hükümlerden, çocuğun yüksek yararına aykırı olmadığı sürece, boşanma durumunda ortak velayete izin verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre herkesin aile hayatına saygı gösterilmesi hakkı vardır. AİHS’nin ulusal düzenlemeleri, boşanma sonrasında ebeveynlerin ve çocukların bu hakka sahip oldukları ve çocuk ile ebeveynler arasındaki aile hayatının ebeveynlerin boşanmasından sonra da devam ettiği gerekçesiyle boşanma sonrasında ebeveynlerin ortak velayeti olasılığını dışlamaktadır. m. 8’e aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

HUKUKLARIMIZDA ORTAK MÜŞTERİ

Hukukumuzda müşterek velayete ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, birçok tartışmaya neden oldu.
Türk hukukunda boşanma halinde müşterek velayetin mümkün olup olmadığı tartışılırken üzerinde durulan iki temel düzenleme bulunmaktadır. Bunlardan ilki TMK’dir. m. 182 f. Velayeti kendisine verilmeyen eşin çocukla olan kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun menfaatleri esas alınır. karardır. Doktrinde de haklı olarak ifade edildiği gibi, hükümde yer alan “velayetin kendisine verilmeyen eş” ifadesinden ortak velayet mümkün olmadığı değil, velayet tek tarafa verilirse, diğer tarafın çocukla kişisel ilişkisi düzenlenecektir. Asıl tartışma konusu, “Boşanmada velayet, (…) çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir.” hükmüdür. TMK ifadesinin yer aldığı yer. m. 336 f. 3 kuraldır. Boşanma durumunda velayetin “çocuğun kendisine bırakıldığı çocuğa” ait olacağını düzenleyen bu hükmün, boşanma durumunda hâkimin ortak velayet kararı vermesine engel teşkil edip etmediği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır.
Doktrinde bazı tartışmalar var. Bir görüşe göre Türk Medeni Kanunu’nun 336. maddesinin 3. fıkrası emredici bir hükümdür ve bu hüküm müşterek velayete izin vermemektedir. Bir diğer görüş ise TMK. m. 336 f. Boşanma halinde 3 hükmün çocuğun yararına olmak kaydıyla anne ve babanın müşterek velayetine hakimin karar vermesine engel olmadığı görüşündedirler. Bu görüşe göre, Farklı İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’ye Ek 11 No’lu Protokol ve 7 No’lu Protokol’ün yürürlüğe girmesiyle birlikte TMK’nın ortak gözaltına alınmasını engelleyen hükümlerinin zımnen kaldırıldığı düşünülmektedir. 2016 yılında.

YARGIDAKİ DURUM

Yargıtay, 2017 yılına kadar olan içtihatlarında, boşanma halinde müşterek velayete ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanınması talebini, velayetin kamu düzenine ilişkin olduğu ve TMK’nın velayete ilişkin düzenlemelerinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle reddetmiştir. zorunlu. Ancak Yargıtay’ın 20.2.2017 tarihli kararı ile evliliğin devamı dışında (yani evlilik dışı doğum veya boşanma hallerinde) müşterek velayetin Türk kamu düzenine aykırı olduğu içtihatından dönmüştür.
Evlilik dışı doğan çocuğun babasının söz konusu olduğu ve İngiliz hukukunun uygulanmasının söz konusu olduğu bir durumda, Yargıtay, İngiliz hukukundaki müşterek velayet düzenlemesinin, müşterek velayet düzenlemesine “açıkça” aykırı denemeyeceğine hükmetti. Türk kamu düzenine aykırılığı nedeniyle ilk derece mahkemesinin müşterek velayet talebini reddetme kararı. kırılmış. Yargıtay, daha sonraki bir kararında, yabancı mahkemenin boşanma durumunda ortak velayete ilişkin kararının Türk kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle tanınmamasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararını, Türk kamu düzenine aykırı olduğu gerekçesiyle bozmuştur. boşanma sonrası müşterek velayetin Türk kamu düzenine “açık” bir ihlal oluşturduğu söylenemez. Söz konusu kararda Yargıtay, boşanma ve Anay’a ilişkin ortak velayete ilişkin iç hukuk düzenlemelerimizi belirlerken İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’ye Ek 7 No’lu Protokol’ün 5. maddesine atıfta bulunmuştur. m. 90 gün Temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerin hükümlerinin, kanunlarla aynı konuda farklı düzenlemeler içermesi halinde nihai bir gereklilik olarak uygulanacağına işaret etti. ebeveynlerin ortak talebi üzerine ortak velayet kararı almaya başladı

ORTAK MÜŞTERİ KARARI ALMAK İÇİN ŞARTLAR

• Taraflar ortak velayete istekli olmalıdır
• Müşterek velayet kararında çocuğun yüksek yararı gözetilmelidir.
• Ebeveynler arasında anlaşmazlık yok

ORTAK GUARDIAN İLE İLGİLİ ÖRNEK PROTOKOL

“Tarafların 06.06.2011 tarihinde doğan müşterek çocukları ………………..’nin velayetini müşterek velayet şeklinde kullanmayı eşler karşılıklı olarak kabul ve taahhüt ederler. Boşanma sonucunda ortak çocuk …………….. annesinin yanında kalacak ve ………………….. ortak çocuk ile baba arasında şu şekilde düzenlenecektir: a) İlkinde …………….. ve her ayın üçüncü Cuma akşamı, 18:00’den Pazar akşamına kadar 18.00’e kadar, b) Her Çarşamba 17.00’den 20.00’ye kadar, c) Tek yıllarda, Ramazan Bayramı’nın ilk günü saat 10.00’da (olsa bile) Resmi tatildir) ve son gün 17.00, hatta Yılların Kurban Bayramı’nın ilk günü 10:00 ile son günü (resmi tatil ise) 17:00 arasında, ) Tek yıllarda, bahar tatilinde okul tatilinin ilk günü 10:00 ve son günü 17:00, okulun son günü sabah 10:00 ve 17:00 saatleri arasında g) Çift yıllarda sonbahar tatili, f) Her yıl 16 Temmuz günü saat 10:00 ile 31 Temmuz günü saat 17:00 arası ve 16 Ağustos 10:00 ile 31 Ağustos günü saat 17:00 arası. Partiler …………………. müşterek …………. nafakasını aylık olarak ………………….. ödemeyi kabul ve taahhüt eder. İştirak nafakası her yıl TÜİK tarafından yayınlanan ÜFE oranında artırılacaktır. Boşanma kararı kesinleşene kadar ortak çocuk için mahkemece belirlenen nafaka devam eder.

Stj. Av. Elif Nur Akyol

TO CONTACT NOW 0 541 485 92 48