Hayatta var olabilmek ve kişisel ihtiyaçlarımızı karşılayabilmek, birikimler yapabilmek, ailemizin giderlerini karşılamak ve hayatta var olabilmek için her birimiz çalışma hayatından varlığımızı sürdürüyoruz. Çalışma hayatı uzun yıllar süren ve kişinin gündelik hayatının büyük bir bölümünü kapsayan süreçlerdir. Çalışma hayatı boyunca kişiler ailesinden çok çalışma arkadaşlarını ve işverenlerini görmektedir. Bu sebeple çalışma hayatı kanunlarla düzenlenmiş, işçinin ve işverenin haklarını eksiksiz olarak koruyabilmek için yasalar oluşturulmuştur. Hiç kimsenin kaybına uğramaması ve çalışma hayatının düzenli bir biçimde devam edebilmesi, kişilerin ekonomik olarak rahat ve özgür bir hayatı yaşayabilmesi için iş hayatında düzenli olması önemlidir. Bazen iş hayatında çıkan problemler ve haksızlıklar sebebiyle yaptığımız işlerden olabiliyor, ödemelerimizi alamıyor veya eksik alıyor olabiliriz. Bu gibi durumlarda iş hayatında aksaklığa uğramaması da olağandır. Haksız bir yere işten çıkarılma, maaşın alınamaması, fazla çalışma ücretlerinin ödenmemesi, resmi tatillerde çalıştırılma, hafta içi yapılan fazla çalışmaların ücretlerinin işçi ödenmemesi gibi konular, işverenin veya işçinin sözleşme koşullarına uymaması gibi durumlarda iş mahkemeleri devreye girmektedir.  İşverenden maddi veya manevi alacakları almak isteyen çalışanlar tazminat davalarına başvurabilmektedir.  Ülkemizde işverene açılan maddi tazminat davaları genellikle iş kazası sonucu açılmaktadır ve işverene açılan tazminat davaları genellikle 450 gün civarında sürmektedir. Diğer konularda açılan maddi tazminat davaları da hemen hemen bu sürelerde sonuçlanmaktadır.