HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48

TENKİSE TABİ KAZANDIRMALAR VE TENKİS DAVASI

Muvazaa, tarafların yaptıkları hukuki işlemin gerçekte, görünürdekinden farklı bir işlemin hükümlerini doğurması hususunda anlaşmalarını ifade eder. Bazı hallerde muvazaalı işlemler kesin hükümsüzdür. Muvazaalı işlemin geçersizliği her zaman ileri sürülebilir. Dava terditli olarak açılıp, muvazaa talebinin kabul edilmemesi hallerinde ikinci olarak denkleştirme ileri sürülebilir. En son olarak tenkis ileri sürülmelidir. Muris muvazaasına dayalı iptal davaları ile tenkis davaları bakımından, Yargıtay’a göre; bu davalardan birinin önceden açılması, açık bir irade beyanı olmadan ötekisinden feragat anlamına da gelmez. Biri hakkında verilen hüküm ötekisi hakkında kesin hüküm oluşturmaz. Bu iki dava arasında derdestlik iddiası dinlenemez.

Denkleştirme, mirasbırakanın mirasçılarının yasal miras paylarına mahsup edilmek suretiyle yaptığı karşılıksız kazandırmalardır. Denkleştirmeye tabi kazandırmalar, miras paylaştırılırken terekeye iade edilir ya da mirasçının miras payından düşülür.

Tenkis, mirasbırakanın yaptığı kazandırmalar ile mirasçıların saklı paylarının ihlal edilmesi durumudur. Bu kazandırmaların sadece saklı payı ihlal eden kısımları hükümsüz hale getirilebilir ve de iadeleri istenebilir.

Tenkis Hakkı

Tenkis hakkı, saklı paylı mirasçının saklı payının korunması üzere mirasçıya tanınmış miras hukukuna özgü bir haktır. Saklı payın ihlalinin yaptırımı tenkis davasının açılmasıdır. Saklı payın ihlali iddiası ileri sürülmeden önce net tereke çok dikkatli bir şekilde hesaplanmalıdır. Ölüme bağlı tasarrufların iptali davaları söz konusuysa da önce o davaların sonuçlanması beklenmeli, tenkis davası bakımından bekletici mesele yapılmaları gerekmektedir. Aksi durumda net terekenin hesabı doğru yapılmamış, dolayısıyla da saklı pay doğru hesaplanmamış olacaktır.

Tenkis Davasının Hukuki Niteliği ve Özellikleri

Tenkis hakkı, ancak dava yolu ile kullanımı mümkün olan bir haktır. Tenkise konu kazandırma ifa edilmemişse, tenkis hakkının def’i yoluyla ileri sürülmesi mümkündür.

Tenkise tabi kazandırma saklı payı ihlal ettiği oranca hükümsüz hale geldiğinden tenkis davası hukuken bozucu yenilik doğuran bir davadır. İfa edilmiş kazandırmaların iadesi isteniyorsa eda davası niteliğinden de söz edilebilir. Baskın görüşe göre tenkis davası ile birlikte ayrıca kazandırmaların iadesinin istenmesine gerek yoktur çünkü zımni olarak bu talep de tenkis davasının içerisinde yer almaktadır.

Tenkis davası, kazandırma yapılan kişiye yöneltilmelidir. Tenkis davası, ancak mirasbırakanın ölümünden sonra açılabilir.

Tenkise Tabi Kazandırmalar

1-Ölüme bağlı kazandırmaların tamamı tenkise tabidir. Mirasbırakanın, vasiyetname ile ya da miras sözleşmesi ile yapmış olduğu bütün kazandırmalar saklı payı ihlal ettikleri takdirde tenkise tabidirler.

2-Sağlararası kazandırmalardan sadece TMK m.565’te sayılanlar tenkise tabidirler.
a. Tenkise tâbi kazandırmalar Madde 565- Aşağıdaki karşılıksız kazandırmalar, ölüme bağlı tasarruflar gibi tenkise tâbidir:

  • Mirasbırakanın, mirasçılık sıfatını kaybeden yasal mirasçıya miras payına mahsuben yapmış olduğu sağlararası kazandırmalar, geri verilmemek kaydıyla altsoyuna malvarlığı devri veya borçtan kurtarma yoluyla yaptığı kazandırmalar ya da alışılmışın dışında verilen çeyiz ve kuruluş sermayesi,
  • Miras haklarının ölümden önce tasfiyesi maksadıyla yapılan kazandırmalar,
  • Mirasbırakan ivazlı feragat sözleşmesi uyarınca mirasçısına bir ivaz ödüyorsa, bu halde mirasbırakanın yapmış olduğu kazandırma tenkise tabi olur. İvaz henüz mirasçıya ödenmemişse, miktar terekeye eklenmez çünkü önemli olan mirasın terekeden çıkmasıdır.

3-Mirasbırakanın serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar ve ölümünden önceki bir yıl içinde âdet üzere verilen hediyeler dışında yapmış olduğu bağışlamalar,

  • Mirasbırakan bir kimseye bağışlamada bulunurken dönme hakkını saklı tutuyorsa, bu tür bağışlamalar ne zaman yapılmış olurlarsa olsunlar tenkise tabidirler. Bu kazandırmalar bakımından önemli olan dönme hakkının saklı tutulmasıdır.
  • Mirasbırakanın ölmeden önceki bir yıl içinde yapılan bağışlamalar dönme hakkı saklı tutulamasa da tenkise tabidirler. Ancak adet üzerine verilen hediyeler, basit bağışlamalar tenkise eklenemez. Bağışlamanın ölmeden önceki bir yıl içinde yapılıp yapılmadığı tespit edilirken tasarruf işleminin yapıldığı an esas alınır.
  • Karma bağışlamalar ise, mirasbırakanın sahip olduğu bir malvarlığı değerini değerinin çok altında bir  fiyata elden çıkarması durumunda karşımıza çıkabilir. Burada kazandırmanın karşılıksız kısmı tenkise tabidir.
  • Muvazaalı bağışlamalar bakımından Yargıtay’ın görüşü, mirasçıların yolsuz tescilin düzeltilmesi davası açması durumunda tenkisin dava açanın miras payı kadar yapılacağı yönündedir.
  • Vakıf kurmak için yapılan kazandırmalar da bağışlama niteliğinde olduğundan bu kazandırmalara da bağışlamaya ilişkin hükümler uygulanır.
  1. Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan

-Kazandırmaların amacı saklı pay kurallarını etkisiz kılma olmalı, bu kazandırmalar karşılıksız olarak yapılmalıdır. Bu koşul gerçekleştiği takdirde kazandırmanın ne zaman yapıldığı herhangi bir önem arz etmeksizin kazandırmanın tenkisi istenebilir. Mirasbırakanın kazandırmayı yaparkenki amacına bakılır yoksa sözleşmenin diğer tarafının iradesinin burada bir önemi yoktur. Yargıtay’a göre mirasbırakanın kazandırmayı yaparken saklı pay kurallarını ihlal edeceğini öngörmesi ya da öngörebilecek durumda olması kazandırmanın tenkisinin istenebilmesi için yeterlidir.

Davacı

Tenkis davasında dava hakkı kural olarak saklı paylı mirasçılara aittir. Tereke temsilcisi, tereke resmi yöneticisi, vasiyeti yerine getirme görevlisi tenkis davası açamaz.
-Şahsi bir dava olduğundan bir saklı paylı mirasçının açacağı dava diğer mirasçıları etkilemez, her bir mirasçının kendi saklı payı için dava açması gerekmektedir.
-Saklı payı ihlal edilen mirasçı, ehliyetsizse vali ve vasinin tenkis davasını açması gerekir aksi durumda ehliyetsize karşı sorumlulukları söz konusu olmaktadır.
-TMK m.560/2’ye göre; Yasal mirasçıların paylarına ilişkin olarak tasarrufta yer alan kurallar, mirasbırakanın arzusunun başka türlü olduğu tasarruftan anlaşılmadıkça, sadece paylaştırma kuralları sayılır.” Paylaştırma kuralı, mirasçıların yasal miras payına denk gelen miktarı etkilemediğinden bu halde tenkis davası açılamaz ancak getirilen paylaştırma kuralı miras payını aşıyorsa payını az alan mirasçı diğer mirasçılardan denkleştirme bedelini isteyebilir.
Belli hallerde saklı paylı mirasçıların alacaklıları ile iflas masasına da tenkis davası açma hakkı tanınmıştır. (TMK m.562)

Davalı
-Tenkis davasının davalısı, lehine tenkise tabi kazandırma yapılan kişidir. Davalının mirasçı olup olmamasının bir önemi yoktur. Mirasbırakan birden fazla kişiye yaptığı kazandırma ile saklı payın ihlal edilmesine sebep olduysa lehine kazandırma yapılanların hepsinin davalı olması zorunluluğu vardır. Ancak dava, her bir kazandırma lehtarına karşı orantılı olarak açılmalıdır.
-Tenkise konu kazandırmayı devralan kişiye karşı da tenkis davası açılabilir. Yargıtay’a göre tenkis yükümlüsünün malı tenkisten kurtarmak amacıyla devretmesi, devralanın bu amaçla malı devralması şartları gerçekleştiği takdirde devralana karşı tenkis davası açılabilir.

            Görevli ve Yetkili Mahkeme

-Yetkili mahkeme, mirasbırakanın yerleşim yeri mahkemesi; görevli mahkeme ise asliye hukuk mahkemesidir.

            Tenkis Davasında İspat Yükü

-Saklı payı ihlal edilen kişiye aittir. Davacı, saklı payının ihlal edildiğini yapılan kazandırmanın tenkise tabi olduğunu ispat etmek durumundadır.

            Süresi

-Tenkis davası hak düşürücü süre içerisinde açılmalıdır. TMK m.571  gereğince öğrenmeden itibaren 1 yıl her halükarda 10 yıl içerisinde tenkis davası açılmalıdır. 10 yıllık süre, vasiyetnamelerde vasiyetnamenin açılması ile diğer tasarruflarda mirasın açılmasından sonra başlar.

Stj. Av. Rumeysa Özge Uzkan

HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48