1. Ev Kimin Mülkiyetinde?
- Eşlerden birinin adına kayıtlıysa: Evin tapusu kimin adına kayıtlıysa, o kişi evin sahibi olmaya devam eder. Ancak, bu durum her zaman o kişinin evde kalacağı anlamına gelmez.
- Evlilik birliği içinde alınmışsa: Eğer ev evlilik süresince alınmışsa, mal rejimi kurallarına göre “edinilmiş mal” sayılır ve genellikle eşler arasında paylaşılır.
- Aile konutu şerhi varsa: Eşlerden biri, tapuya “aile konutu şerhi” koydurmuşsa, bu, diğer eşin mülkiyet hakkını kısıtlayabilir ve evde oturma hakkını koruyabilir.
2. Çocukların Durumu
- Mahkemeler, çocukların üstün yararını gözetir. Eğer çocukların velayeti bir tarafa verilmişse, genellikle çocukların düzeninin bozulmaması için evde o taraf kalabilir. Bu durum, ev mülk olarak diğer eşe ait olsa bile geçerli olabilir.
3. Tarafların Maddi Durumu
- Eşlerin ekonomik durumları, kimin evde kalacağını etkileyebilir. Maddi durumu kötü olan bir eş, geçici veya kalıcı olarak evde kalma hakkını elde edebilir.
- Mahkeme, diğer eşin maddi gücüne bağlı olarak kira yardımı gibi ek tedbirler de alabilir.
4. Mal Rejimi ve Boşanma Protokolü
- Mal rejimi: Taraflar arasında bir mal rejimi sözleşmesi varsa (örn. mal ayrılığı, mal ortaklığı), evin paylaşımı buna göre yapılır.
- Protokol ile anlaşma: Boşanma protokolü hazırlanmışsa, taraflar evin kime kalacağı konusunda anlaşabilir. Mahkeme, bu protokolü onaylar.
5. Geçici Tedbir Kararları
- Boşanma davası sürecinde mahkeme, evde kimin kalacağına dair geçici tedbir kararı alabilir. Bu karar dava sonuçlanana kadar geçerlidir.
Evin kime kalacağı, sadece tapu sahibine bağlı değildir. Mahkeme, eşlerin ve çocukların yararını gözeterek karar verir. Eğer boşanma sürecinde oturulan evle ilgili bir anlaşmazlık yaşanıyorsa, uzman bir avukattan hukuki destek almak önemlidir. Bu süreçte, aile konutu şerhi gibi hukuki araçlar da hakların korunmasında etkili olabilir.