HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48

Düğünde takılan takıların ve paraların kime ait olduğu hususu evlilik süresince olduğu kadar boşanma durumunda da eşler arasında büyük sorunlar yaratmaktadır. Bu sebeple özellikle boşanma davasının açılması ile bu takıların aidiyeti daha büyük önem taşımaktadır. Kanunda açık bir hüküm bulunmaması ve örf-adetlerin yöreden yöreye değişiklik göstermesi sebebi ile uygulamada sıklıkla yaşanan tartışmalar, Yargıtay kararları ile çözülmeye çalışılmıştır. Bu makalemizde Yargıtay kararları doğrultusunda düğünde takılan takıların kime ait olacağı hususu irdelenecektir.

1-) Düğünde Kadına Takılan Takılar

Düğünde kadına takılan takıların tamamı kadına aittir. Uygulamada bu takıların kız tarafının taktıkları, erkek tarafının taktıkları şeklinde ikiye ayrıldığı ve erkek tarafının taktığı takıların erkeğe ait olduğu iddia edildiği görülmektedir. Ancak bu konuda Yargıtay kararları açık olup, kadına takılan bütün takıların kadına ait olacağı belirtilmektedir.

Örneğin Yargıtay 8. Hukuk Dairesi’nin 26.01.2016 Tarih, 2015/21024 Esas, 2016/1292 Karar sayılı ilamı;

“…Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları ve nakit para kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır….”  şeklindedir.

 Dolayısıyla düğünde kadına takılan takıların kadına bağışlanmış sayılacağı, bu takıların artık kadının kişisel malı olduğu ve boşanma halinde kadının bunları iade etme yükümlülüğünün bulunmadığı kabul edilmiştir.

Bununla birlikte uygulamada bu takıların evlilik birliğinin devamı süresince çeşitli sebeplerle (ortak ihtiyaçların alınması, düğün masraflarının yapılması, ailelere verilmesi, erkeğin borcunun ödenmesi gibi) bozdurulduğunu, boşanma sırasında bu takıların elden çıkarılmış olduğunu görmekteyiz. Bu şekilde takıların bozdurulup harcanması durumunda dahi boşanmanın gündeme gelmesi ile kadının düğün takılarını erkekten talep etme hakkı bulunmaktadır. Ancak erkek, bu takıların iade edilmemek üzere kendisine verildiğini, diğer bir ifade ile kendisine hibe edildiğini ispatlarsa, kadın artık bu takıları talep edemez. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 22.02.2018  Tarih, 2016/8760 Esas ve 2018/1566 Karar sayılı ilamı ile;

“Somut olayda; dinlenen davalı tanıkları, davacının evden ayrılırken 6 adet bileziği davalıya rızası ile geri almamak üzere verdiğini, düğün borçlarının bu altınlarla ödenmesini istediğini ifade etmişlerdir. Hal böyle olunca mahkemece, 6 adet bileziğin, davalı tarafa bağışlama amacı ile verildiği ispatlandığından, 6 adet bilezik yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde bu ziynetler yönünden de talebin kabul edilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde olup, düğünde takılan ziynet eşyalarının erkeğe bağışlandığının ispat edilmesi halinde erkeğin bunları iade etme yükümlülüğünün bulunmadığı, kadının açtığı davanın reddinin gerektiği ifade edilmiştir.

2-) Düğünde Erkeğe Takılan Takılar

Düğünde erkeğe takılan takıların kime ait olacağı hususu gerek uygulamada gerekse doktrinde uzun süre tartışılmış ve bu konuda bir fikir birliğine varılamamıştır. Bu doğrultuda uzun bir süre, o yöredeki örf ve adete bakarak düğünde erkeğe takılan takıların kime ait olduğunun tespit edildiğini görüyoruz. Ancak Yargıtay son dönemde verdiği kararlar ile erkeğe takılan takıların da kadına ait olduğu görüşünü benimsemiştir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 05.11.2015 Tarih, 2014/21125 Esas ve 2015/17417 Karar sayılı ilamı;

“Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır. Ne var ki mahkemece; tarafların düğünlerinde damada takılan 1 adet bilezik, 4 adet yarım altın, 47 adet çeyrek altın damada ait olduğu kabul edilerek sadece kadına takılan altınlar yönünden kabul kararı verilmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, düğün sırasında geline ve damada takıldığı tespit edilen tüm takılar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi olmalıdır.” denilmek suretiyle bu husus açıklanmıştır.

Ancak bu noktada belirtmek gerekir ki, kişisel mal niteliği taşıyan takılar kadına aittir. Dolayısıyla düğünde erkeğe takılan ve kişisel mal niteliği taşıyan bir kol saatinin erkeğe ait olduğu kabul edilmektedir.

HEMEN İLETİŞİME GEÇMEK İÇİN: 0 541 485 92 48